Bahçeli’nin siyasi rakiplerini eleştirirken sıklıkla başvurduğu ahlaki kavramlardır. Rakiplerini politik argümanlarla çürütmek yerine, onların “üslup bilmediğini, adap bilmediğini, edepten haberleri olmadığını” iddia ederek ahlaki bir zeminde gayrimeşrulaştırır. Bu kullanım, siyaseti bir fikirler rekabeti olarak değil, bir ahlak ve erdem mücadelesi olarak gördüğünü gösterir. “Adap” ve “edep” yoksunluğu suçlaması, rakibin sadece siyasi olarak yanlış değil, aynı zamanda karakter olarak da kusurlu olduğunu ima eder. Bu, dinleyici nezdinde rakibin güvenilirliğini ve saygınlığını sarsmayı hedefler.
Bahçeli’nin parti mensuplarına ve ülkücü camiaya seslenirken kullandığı standart hitap şeklidir. Bu ifade, dinleyicilerle arasında sadece bir lider-takipçi ilişkisi olmadığını, aynı zamanda ortak bir “dava” uğruna birlikte mücadele eden yoldaşlar oldukları mesajını verir. “Aziz” kelimesi dinleyicileri onurlandırırken, “dava arkadaşı” ifadesi onları kutsal bir mücadelenin parçası haline getirir. Bu hitap, aidiyet duygusunu güçlendirir, grup içi dayanışmayı […]
Bahçeli’nin kendi siyasi duruşunu tanımlarken ve rakiplerini eleştirirken sıkça kullandığı bir ahlaki ölçüttür. Kendi hareketini “samimi” olarak nitelerken, rakiplerinin “samimiyetlerinin sahte” olduğunu iddia eder. Samimiyet, söz ile özün bir olması, ilkeli ve dürüst davranmak anlamına gelir. Bu kavramı kullanarak, siyasi mücadeleyi bir doğru-yanlış ekseninden çıkarıp, bir samimi-sahte eksenine taşır. Bu, dinleyicinin rasyonel argümanlardan çok, liderin […]
MHP’nin Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile kurduğu siyasi ittifakı tanımlayan resmi isimdir. Bahçeli’nin söyleminde bu ittifak, basit bir seçim işbirliğinin çok ötesinde, Türkiye’nin “beka mücadelesini” yürüten, milli ve ahlaki bir birliktelik olarak sunulur. Rakip ittifak olan “Zillet İttifakı“nın yıkıcı, ahlaksız ve gayrimilli karakterine karşı, Cumhur İttifakı “varını yoğunu Türk milletine adamış“, “tek yürek, tek […]