Haksızlık, baskı ve eziyet anlamına gelen bu kelime, Bahçeli’nin söyleminde hem tarihsel hem de güncel bağlamlarda kullanılır. Tarihsel olarak, Türk milletinin veya Türk-İslam aleminin maruz kaldığı haksızlıkları (örneğin Balkanlar’daki zulüm) ifade eder. Güncel siyasette ise, siyasi rakiplerinin veya “düşman” olarak gördüğü odakların eylemlerini bir “zulüm” olarak nitelendirir. Bu, mücadeleyi bir hak-batıl, mazlum-zalim mücadelesi olarak çerçeveler ve MHP’nin duruşunu “zulme karşı direniş” olarak meşrulaştırır.
15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından 7 Ağustos 2016’da İstanbul Yenikapı’da düzenlenen ve iktidar ile muhalefet partilerinin büyük bir kısmının katıldığı “Demokrasi ve Şehitler Mitingi“nde ortaya çıkan milli birlik ve beraberlik ruhunu ifade eder. Bahçeli, bu ruha bağlılığını sık sık dile getirerek, Cumhur İttifakı’nın temellerinin o gün atıldığını ve ittifakın, partiler üstü bir “beka” meselesi […]
Türk milletinin Kurtuluş Savaşı’nda gösterdiği bağımsızlık azmi, fedakârlık, birlik ve beraberlik ruhunu ifade eder. Bahçeli, günümüz Türkiye’sinin karşılaştığı sorunlarla (terör, ekonomik zorluklar, dış baskılar) başa çıkmak için aynı “Milli Mücadele ruhuna” ihtiyaç olduğunu sık sık vurgular. Bu, hem tabana moral ve motivasyon aşılamayı hem de mevcut mücadeleyi o kutsal ve şanlı tarihsel direnişle eşitleyerek meşrulaştırmayı […]
Bahçeli’nin, önemli gördüğü bir konuda yaptığı açıklamaların veya sergilediği duruşun, gelecekte hatırlanması ve kimin haklı kimin haksız olduğunun tarih tarafından tescil edilmesi amacıyla söylendiğini belirten bir retorik kalıptır. Bu ifade, konuşmacıya anlık siyasi çekişmelerin üzerinde, bilge ve öngörülü bir devlet adamı kimliği kazandırır. Söylediklerinin sadece bugüne değil, geleceğe de bir mesaj, bir uyarı ve bir […]