Erbakan’ın söyleminde, bir ülkenin sanayileşmesi, teknolojik ilerlemesi, ekonomik büyümesi ve refah seviyesinin artması gibi somut gelişmeleri ifade eder. Ancak Erbakan için maddi kalkınma tek başına bir amaç değildir ve “manevi kalkınma“dan ayrı düşünülemez. “Önce Ahlak ve Maneviyat” ilkesi gereği, manevi temelleri sağlam olmayan bir maddi kalkınma, toplumu mutluluğa ve saadete ulaştırmaz, aksine ahlaki çürümeye yol açar. “Ağır Sanayi Hamlesi,” maddi kalkınmanın lokomotifi olarak görülürken, bu hamlenin başarısı dahi onu yürütecek kadroların manevi olgunluğuna bağlanır.
Erbakan’ın “Ağır Sanayi Hamlesi” vizyonunun en sembolik projelerinden biridir. Türkiye’nin motor ve traktör ihtiyacını yerli üretimle karşılamak amacıyla kurulmuştur. Erbakan’ın anlatısında TÜMOSAN, sadece bir fabrika değil, Türkiye’nin teknolojik bağımsızlığa ve “Lider Ülke” olma hedefine giden yolda atılmış dev bir adımdır. Bu ve benzeri “SAN’lı” fabrikalar (TAKSAN, TEMSAN vb.), “montaj sanayi“ne karşı “milli sanayi“nin zaferini simgeler. […]
Erbakan’ın, Türkiye’nin sanayileşme modelini eleştirmek için kullandığı bir terimdir. “Montaj sanayi,” kendi teknolojisini ve markasını üretmek yerine, dışarıdan getirilen parçaları sadece birleştirerek üretim yapan, dolayısıyla dışa bağımlı ve katma değeri düşük bir sanayi modelini ifade eder. Erbakan’a göre bu model, bir “müstemleke tipi kalkınma“dır ve Türkiye’yi Batı’nın pazarı haline getirir. “Ağır Sanayi Hamlesi,” bu “montaj […]
Necmettin Erbakan’ın 1956’da bir grup arkadaşıyla birlikte kurduğu, Türkiye’nin ilk yerli motor fabrikasıdır. Erbakan’ın siyasi anlatısında Gümüş Motor, bir ticari girişimden çok daha fazlasını ifade eder; “Ağır Sanayi Hamlesi“nin ve milli sanayileşme idealinin ilk tohumu, bir prototipidir. “Şeftaliden başka bir şey üretemeyiz” diyen “taklitçi” zihniyete karşı, bu milletin kendi imkanlarıyla motor üretebileceğinin somut bir kanıtı […]