Ecevit’in siyasi felsefesinin nihai hedefini ve idealini özetleyen anahtar kavramdır. “Ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen” sloganının merkezinde yer alır. Bu kavram, Necmettin Erbakan’ın “Adil Düzen” kavramından farklı olarak, referansını dini metinlerden değil, evrensel insan hakları, sosyalizm ve hümanizm gibi seküler düşüncelerden alır. “Hakça düzen,” sadece gelir ve servetin adil bölüşüldüğü ekonomik bir sistemi değil, aynı zamanda fırsat eşitliğinin sağlandığı, sosyal güvencelerin olduğu, baskının ve sömürünün ortadan kalktığı, her bireyin “insanca” yaşama koşullarına sahip olduğu bütüncül bir toplumsal yapıyı ifade eder. Bu, Ecevit’in sol popülizminin ahlaki ve felsefi temelini oluşturan, somut politikalara (toprak reformu, köy-kent vb.) yön veren bir üst idealdir.