Bülent Ecevit ile özdeşleşen en güçlü ve yaygın lakaptır. İlk olarak 1973 seçimleri öncesinde Kars veya Sivas’ta bir halk kadını tarafından kullanıldığı rivayet edilir. Bu lakap, Ecevit’in Robert Kolej mezunu, entelektüel ve şehirli kimliğini aşarak, onu doğrudan Anadolu halkının gönlüne yerleştiren bir köprü işlevi görmüştür. “Karaoğlan,” Dede Korkut hikayelerinden ve halk masallarından gelen bir arketiptir; gençliği, esmerliği, cesareti, yiğitliği ve halkın içinden çıkmış temiz bir kahramanı simgeler. Siyasi işlevi, Ecevit’i İsmet İnönü ve Süleyman Demirel gibi “baba” figürlerinden ayırarak, onu yeni neslin dinamik ve umut vaat eden “oğlu” olarak konumlandırmaktır. 1970’lerdeki mitinglerde “Dağlara taşlara Karaoğlan yazıldı” gibi ifadeler, bu lakabın nasıl bir halk mitine dönüştüğünü gösterir. Bu, Ecevit’in karizmasının en önemli popüler ve duygusal kaynağıdır.