Ecevit’in 1970’lerdeki halkçı söyleminin en temel ve en radikal sloganıdır. Bu slogan, Türkiye’nin en köklü sorunlarından biri olan toprak mülkiyeti ve ağalık düzenine doğrudan meydan okur. Üretimi yapanın, yani toprağı eken köylünün ve suyu kullanan çiftçinin, o kaynaklar üzerinde öncelikli hak sahibi olması gerektiğini savunur. Bu, sadece bir toprak reformu vaadi değil, aynı zamanda feodal ve yarı-feodal üretim ilişkilerini ortadan kaldırmayı hedefleyen devrimci bir ilkedir. Sloganın gücü, basit, ritmik ve akılda kalıcı olmasının yanı sıra, milyonlarca topraksız veya az topraklı köylünün adalet duygusuna doğrudan hitap etmesinden gelir. Bu ifade, CHP’yi kırsal kesimin ve yoksul halkın umudu haline getiren en önemli retorik araç olmuştur.