Bu metafor, Çiller’in özellikle terörle mücadele gibi sert güç kullanımını gerektiren politikalarını meşrulaştırmak ve yumuşatmak için kullandığı bir araçtır. Şırnak’ta söylediği “Devletin gücünü anne şefkatiyle sararak getireceğiz” sözü, devletin cezalandırıcı yüzünü, koruyucu ve şefkatli bir anne figürüyle birleştirerek çelişkili bir görüntü yaratır. Bu, hem güvenlik bürokrasisine kararlılık mesajı verirken hem de kamuoyuna devletin “şefkatli” olduğunu telkin etme amacı güder. Cinsiyetlendirilmiş bir liderlik dilinin en belirgin örneğidir ve onun “Milletin Anası” arketipini pekiştirir.
Bkz. Anne Şefkati. Bu, ifadenin tam ve en bilinen halidir. Özellikle terörün yoğun olduğu bölgelerde devletin varlığını hem otoriter hem de merhametli bir güç olarak sunma stratejisini özetler. Bu oksimoronik ifade, Çiller’in cinsiyetlendirilmiş siyaset dilinin en sofistike örneklerinden biridir; zira aynı anda hem “şahin“lere hem de “güvercin“lere, hem otorite arayanlara hem de şefkat bekleyenlere mesaj […]
2005 yılında siyasete dönmesi için yapılan çağrılara yanıt olarak kullandığı, siyasi pozisyonunu annelik metaforu üzerinden açıkladığı bir ifadedir. “Ben anayım. Bölen olmam, birleştiren olurum” sözü, siyasi arenadaki potansiyel rolünü, kişisel hırsların ötesinde, birleştirici, toparlayıcı ve fedakar bir “anne” rolü olarak tanımlar. Bu ifade, siyasete dönme ihtimalini dışlamazken, bunu ancak bir “birleştirici güç” olarak yapacağının altını […]
Çiller’in özellikle mitinglerde ve halka sesleniş konuşmalarında kendisinden bahsederken kullandığı samimi bir hitap biçimidir. “Bacı” (kız kardeş) kelimesi, lider ile halk arasında hiyerarşik bir ilişki yerine, ailevi, yatay ve duygusal bir bağ kurmayı hedefler. Bu ifade, onun Batılı eğitim almış, elit imajını halk nezdinde daha ulaşılabilir ve sıcak bir karaktere dönüştürme işlevi görür. Siyasi mesajlarını […]