Tam hali “Bu millet uğruna, ülke uğruna, devlet uğruna kurşun atan da yiyen de her zaman bizim için saygıyla anılır. Onlar şereflidirler” olan bu ifade , 3 Kasım 1996’daki Susurluk Kazası sonrası yapılmış en tartışmalı açıklamalardan biridir. Bu söz, devlet adına hareket ettiğini iddia eden yasa dışı unsurları (Abdullah Çatlı gibi) meşrulaştırma ve onlara sahip çıkma olarak yorumlanmıştır. “Devletin bekası” adına yapılan her eylemin meşru ve “şerefli” olduğu yönündeki derin devlet ideolojisini siyasi alanda açıkça dillendirir. Bu ifade, Çiller’in güvenlik paradigmasının en radikal ve hukukun üstünlüğünü sorgulatan anıdır.
Çiller’in başbakanlığı döneminde PKK terörüyle mücadeledeki kararlılığını ve tavizsiz tutumunu ifade eden en ikonik sloganıdır. Söylem, soruna müzakere veya siyasi çözüm kapılarını kapatarak, sadece askeri ve güvenlikçi bir çözümün mümkün olduğunu ima eder. Tekrarlanan “ya bitecek” yapısı, retorik olarak kesinlik, kaçınılmazlık ve mutlak bir irade sergiler. Bu ifade, 90’ların güvenlikçi politikalarının ve “düşük yoğunluklu savaş” […]
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Mart 1995’te Kuzey Irak’taki PKK kamplarına yönelik başlattığı geniş kapsamlı sınır ötesi askeri operasyonun adıdır. Çiller, bu operasyonu “Sakarya’dan, hatta komutanların bana söylediğine göre Plevne’den bu yana en büyük kara harekatı” olarak tanımlamıştır. Bu benzetme, güncel bir askeri operasyonu, Türk tarihinin kahramanlık destanlarıyla (Sakarya Meydan Muharebesi, Plevne Savunması) aynı düzleme koyarak onu […]
3 Kasım 1996’da Balıkesir’in Susurluk ilçesinde meydana gelen ve devlet-siyaset-mafya ilişkilerini ortaya çıkaran trafik kazasıyla anılan skandaldır. Çiller’in siyasi lügatinde “Susurluk,” onun devlet anlayışını ve güvenlik paradigmasını en net şekilde ortaya koyan olaydır. Kazanın ardından yaptığı “Kurşun atan da yiyen de şereflidir” açıklaması, bu olaya bakışını özetler. Susurluk, Çiller için devletin bekası adına yürütülen “kirli […]