CHP’nin tek parti döneminde uyguladığı, ekonomide devletin öncü ve belirleyici rol oynadığı iktisadi modeldir. Menderes ve DP, bu modeli “inhisarcı“, verimsiz ve özel teşebbüsü boğan bir sistem olarak eleştirmiştir. Menderes’in söyleminde “devletçilik“, ekonomik geri kalmışlığın ve kıtlığın temel nedeni olarak sunulur. DP’nin savunduğu liberal, özel teşebbüse ve yabancı sermayeye dayalı ekonomik model, bu “devletçilik” anlayışının antitezi olarak konumlandırılmıştır. Bu karşıtlık, DP’nin ekonomik vaatlerinin temelini oluşturmuş ve partiyi, özellikle tüccar, sanayici ve büyük toprak sahibi kesimler için cazip hale getirmiştir.
DP’lilerin, özellikle Menderes’in, 1950 öncesi CHP iktidarını tanımlamak için kullandığı pejoratif bir ifadedir. Bu terim, tek parti dönemini siyasi özgürlüklerin kısıtlandığı, basının susturulduğu, muhalefetin ezildiği ve halkın iradesinin yok sayıldığı bir “zulüm dönemi” olarak çerçeveler. DP, kendi iktidarını bu “baskı rejimi“ne son veren bir “Beyaz İhtilal” olarak sunarak meşruiyetini güçlendirmiştir. İronik olarak, iktidarının son yıllarında […]
İsmet İnönü’nün, Atatürk’ün ölümünden sonra CHP’nin ve devletin lideri olarak aldığı resmi unvandır. Menderes ve DP’liler için bu unvan, tek parti döneminin anti-demokratik, tek adam yönetimine dayalı ve totaliter karakterini simgeler. Söylemde “Milli Şef” dönemi, “Milli İrade“nin yok sayıldığı, lider kültünün egemen olduğu bir dönem olarak sürekli eleştirilir. Bu terimi kullanmak, İnönü’yü ve CHP’yi demokrasiyle […]
Menderes’in ve DP’lilerin, 1923-1950 yılları arasındaki CHP iktidarını tanımlamak için sistematik olarak kullandığı bir ifadedir. Bu terim, o dönemi tarihin doğal akışından çıkarıp, “zulüm,” “baskı,” “yokluk” ve “manevi çöküş” ile anılan anormal bir parantez olarak çerçeveler. Menderes’in konuşmalarında bu dönem, ekonomik geri kalmışlığın, dini baskıların ve antidemokratik uygulamaların yegâne kaynağı olarak sürekli referans gösterilir. Retorik […]