Özal’ın siyasi lügatinin temel taşıdır. Siyaseti, ideolojik tartışmalar ve soyut vaatler arenasından çıkarıp, somut, gözle görülür sonuçlar (yollar, köprüler, barajlar, telefon hatları) alanına taşır. “Laf değil, icraat” sloganı, onun teknokrat ve sonuç odaklı kimliğinin özetidir. Bu kelime, onun döneminde siyasi başarının ana ölçütü haline gelmiştir.
24 Ocak Kararları gibi radikal ve hızlı reformların eleştirilmesine karşı kullandığı bir savunma mekanizmasıdır. Bu ifade, Türkiye’nin kaybedecek zamanı olmadığı, gelişmiş dünyayı yakalamak için hızlı ve kararlı adımlar atılması gerektiği fikrini aşılar. Popülist liderlerde görülen “acelecilik” özelliğini yansıtır. Retorik olarak, müzakere ve uzlaşı süreçlerini atlayarak, kendi ajandasını hızla uygulama arzusunu meşrulaştırır ve muhalifleri “ilerlemeyi yavaşlatanlar” […]
Özal’ın başbakanlığı döneminde TRT’de yaptığı aylık bilgilendirme programının adıdır. Ancak bu isim, programın kendisinden daha büyük bir anlama kavuşarak, Özal’ın siyaset yapma tarzının sembolü haline gelmiştir. “İcraatın İçinden” konuşmak, laf yerine iş üretmek, soyut ideolojiler yerine somut projeleri siyasetin merkezine koymak anlamına gelir. Bu ifade, Özal’ın teknokrat kimliğini pekiştirir ve onu “yapan, sonuç alan lider” […]
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’nun halk arasındaki popüler adıdır. Özal, bu fonu neoliberal politikaların yarattığı yoksullukla mücadele etmek ve sosyal devletin aşındırılmasını telafi etmek için bir araç olarak sunmuştur. Ancak eleştirmenlere göre bu fon, yoksul kesimleri devlete ve iktidar partisine bağımlı kılan bir patronaj ağına dönüşmüştür. Söylemde ise “fakire yardım” ve “sosyal adalet” gibi […]