Kamuoyunda bir konuyu veya iddiayı önemsizleştirmek, ciddiye almadığını belirtmek için kullanılan argo bir ifadedir. Yılmaz’ın bu ifadeyi hangi bağlamda kullandığına dair spesifik bir veri olmasa da, onun zaman zaman başvurduğu polemikçi ve küçümseyici dilin bir parçası olarak değerlendirilebilir. Bu tür ifadeler, rakibin argümanlarını içerik olarak çürütmek yerine, onları toptan değersizleştirerek psikolojik bir üstünlük kurmayı hedefler. Siyasi söylemde “fasa fiso” gibi ifadeler, liderin konuya hakim olduğu ve rakibin iddialarının boş olduğu imajını yaratma amacı taşır, ancak aynı zamanda kibirli ve ciddiyetsiz olarak algılanma riski de barındırır.
Susurluk skandalına tepki olarak düzenlenen “Sürekli Aydınlık için Bir Dakika Karanlık” eylemlerini hedef alırken kullandığı, son derece tartışmalı ve hakaretamiz bir ifadedir. Bu ifade, Alevi inancına yönelik tarihi bir iftira olan “mum söndü” ayinini ima ederek, protestocuları hem itibarsızlaştırmayı hem de toplumsal bir kesimi rencide etmeyi içerir. Bu söz, Yılmaz’ın polemikçi dilinin en sert ve […]
Yılmaz’ın siyasi kimliğinde liberalizmle birlikte dengeleyici bir unsur olarak yer alan bir kavramdır. Ancak onun milliyetçilik anlayışı, rakiplerinin (özellikle MHP’nin) milliyetçiliğinden farklıdır. “Tatlı su milliyetçileri” veya “Bazlama – börek milliyetçileri” gibi ifadelerle, rakip milliyetçiliği sığ ve folklorik olmakla eleştirir. Kendi pozisyonunu ise daha rasyonel, pragmatik ve Batı ile entegrasyonu dışlamayan bir “vatanseverlik” olarak sunar. Onun […]
Mesut Yılmaz’ın, Milli Görüş lideri ve siyasi rakibi Necmettin Erbakan’ı anmak için kullandığı lakaptır. “Tansu Hanım’dan kurtulurken Hoca’ya yakalanmayın!” ifadesindeki kullanımı, bu terimin hem tanıyıcı hem de bir miktar mesafeli bir anlam taşıdığını gösterir. “Hoca” lakabı, Erbakan’ın mühendis kimliğinden ve akademik geçmişinden gelse de, siyasi bağlamda onun İslami kimliğine de bir gönderme içerir. Yılmaz’ın bu […]