Kılıçdaroğlu’nun, “Beşli Çete” olarak adlandırdığı gruplara ve yandaşlara kamu ihaleleri ve usulsüz özelleştirmeler yoluyla aktarıldığını iddia ettiği devasa meblağı ifade eden sembolik bir rakamdır. Bu rakam, yolsuzluk ve kamu zararı iddialarını somutlaştırmak ve halkın zihninde canlandırmak için kullanılır. Özellikle deprem sonrası düzenlenen yardım kampanyasında bu şirketlerin yaptığı bağışları, “418 milyar dolarlık borcunuzdan düşeceğim” diyerek tiye alması, bu söylemin en çarpıcı kullanımlarından biridir. Bu ifade, sadece bir suçlama değil, aynı zamanda iktidara geldiklerinde bu parayı geri alacaklarına dair bir “hesap sorma” vaadidir.
“Beşli Çete” ve “Haramilerin Saltanatı” gibi ifadelerle aynı anlamsal alanda yer alan, mevcut ekonomik yapıyı tanımlayan bir ifadedir. Bu terim, kamu kaynaklarının sistematik bir şekilde belirli çevrelere aktarılmasını, münferit yolsuzluk olaylarından ziyade kurumsallaşmış bir “düzen” veya “sistem” olarak tanımlar. “Bu soygun düzenine son vereceğiz” vaadi, sadece kişileri değil, sistemi değiştirmeyi hedeflediğini gösterir.
Kamu kaynaklarını yağmalayan, yolsuzlukla zenginleşen bir azınlığın kurduğu düzeni ve iktidarı tanımlamak için kullanılan güçlü bir metafordur. “Harami” kelimesi, bu kişileri basitçe yolsuzluk yapanlar olarak değil, halkın malını zorla ve hileyle alan “eşkıyalar” olarak resmeder. “Saltanat” kelimesi ise bu düzenin kurumsallaştığını ve babadan oğula geçen bir sistem gibi yerleştiğini ima eder. “Haramilerin saltanatını yıkacağız” sloganı, […]
Toplumun en savunmasız, en masum ve korunmaya en muhtaç kesimini simgeleyen dokunaklı bir ifadedir. “Kul hakkı” ile birlikte kullanılan bu deyim, yolsuzluğun sadece devleti zarara uğratmakla kalmadığını, aynı zamanda en fakir ve en çaresiz olanın hakkını gasp etmek anlamına geldiğini vurgular. Bu ifade, yolsuzluk eylemini rasyonel bir suç olmaktan çıkarıp, en derin vicdani ve ahlaki […]