Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından, bir ülkenin kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadelede yetersiz kaldığı durumlarda dahil edildiği listeye atıftır. Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin bu listeye alınmasını, mevcut yönetimin ülkeyi “uyuşturucu baronları” ve “kara para” için bir merkez haline getirdiğinin uluslararası bir kanıtı olarak sunar. Bu terimi kullanarak, hükümetin ekonomi yönetimindeki başarısızlığını ve ülkenin uluslararası itibarını zedelediğini vurgular.
Kamu kaynaklarını yağmalayan, yolsuzlukla zenginleşen bir azınlığın kurduğu düzeni ve iktidarı tanımlamak için kullanılan güçlü bir metafordur. “Harami” kelimesi, bu kişileri basitçe yolsuzluk yapanlar olarak değil, halkın malını zorla ve hileyle alan “eşkıyalar” olarak resmeder. “Saltanat” kelimesi ise bu düzenin kurumsallaştığını ve babadan oğula geçen bir sistem gibi yerleştiğini ima eder. “Haramilerin saltanatını yıkacağız” sloganı, […]
Kılıçdaroğlu’nun ahlaki siyaset anlayışını en keskin şekilde ortaya koyduğu ifadelerden biridir. “Kul hakkı yiyen hiç kimse Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy vermesin, haram oya ihtiyacımız yok!” sözüyle , siyaseti niceliksel bir oy yarışından niteliksel bir ahlaki duruş alanına taşır. Bu ifade, yolsuzluğa bulaşmış veya haksız kazanç sağlamış kişilerin desteğini reddederek, kendi siyasi hareketinin ahlaki temizliğini ve […]
Halkın emeğini ve ülkenin kaynaklarını sömüren grupları (Beşli Çete, mafya, baronlar vb.) tanımlamak için kullanılan çok sert bir metafordur. Bu ifade, söz konusu grupların faaliyetlerini, bir canlının yaşam kaynağını tüketen bir parazitin eylemine benzetir. Bu dramatizasyon, bu gruplara karşı verilecek mücadelenin sadece siyasi değil, aynı zamanda bir “varoluş” mücadelesi olduğu algısını yaratır ve halkın öfkesini […]