Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı’nın, “tek adam rejimi” olarak eleştirdikleri Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne alternatif olarak sundukları yönetim modelidir. Bu model, yasama, yürütme ve yargı arasında güçler ayrılığını tesis etmeyi, Meclis’in denetim yetkilerini artırmayı, tarafsız ve sembolik bir cumhurbaşkanlığı makamı oluşturmayı ve yargı bağımsızlığını güvence altına almayı hedefler. Bu vaat, ittifakın en temel birleştirici unsuru ve demokratik restorasyon projesinin ana çerçevesidir
Seçmenlere, özellikle ekonomik krizden ve yoksulluktan şikayetçi olanlara yönelik güçlü bir uyarıdır. Bu ifade, mevcut iktidara oy vermenin, aslında kendi kötü durumlarının devamına ve hatta daha da kötüleşmesine neden olacağını, yani bir nevi kendi “idam fermanlarını” imzalamak anlamına geleceğini ima eder. Seçmenin kararının sonuçları üzerine düşünmesini sağlamayı ve duygusal bir şok etkisi yaratarak oy tercihini […]
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne atıfta bulunurken kullanılan saygı ve övgü dolu bir ifadedir. Özellikle Tank-Palet Fabrikası’nın Katar’a devredilmesi gibi konuları eleştirirken, “şanlı ordumuza iade edeceğiz” diyerek, orduya olan saygısını ve bağlılığını vurgular. Bu ifade, milli ve askeri konulardaki hassasiyetini gösterme ve partisine yönelik bu alanlardaki eleştirileri bertaraf etme amacı taşır.
Uluslararası bir savunma danışmanlık şirketi olan SADAT’a yapılan atıftır. Kılıçdaroğlu, bu yapıyı “paramiliter” olarak nitelendirir ve seçim güvenliğini tehdit edebilecek, iktidara bağlı silahlı bir güç oluşturma potansiyeli taşıdığı yönünde endişelerini dile getirir. Özellikle muhafazakar kadınlara seslenirken, “SADAT’çıların toplantılarında siz yoksunuz” diyerek, bu yapının kadın hakları ve demokrasi için bir tehdit olduğunu ima eder.