Özellikle Bayar’ın iktidar dönemlerinde, toplumsal düzenin ve devlet otoritesinin korunmasına yönelik vurguyu ifade eden bir terimdir. Muhalefetin sertleştiği ve toplumsal gerilimin arttığı dönemlerde, hükümetin eylemlerini meşrulaştırmak ve muhalefetin faaliyetlerini “asayişi bozucu” olarak nitelendirmek için kullanılmıştır. “Kanun hâkimiyeti” ve “otorite” gibi kavramlarla birlikte, istikrarın sağlanmasının en temel devlet görevi olduğunu belirtir.
Kanunların ve devlet otoritesinin caydırıcı gücünü ifade eden güçlü bir metafordur. Özellikle seçim güvenliği veya kamu düzeniyle ilgili konularda, kanunsuzluğa yeltenenlerin mutlaka cezalandırılacağını vurgulamak için kullanılmıştır. Örneğin, “vatandaşın oy atma salahiyetini ihlale cüret edecekler kanunun pençesini yakalarında bulacaklardır” gibi ifadeler, devletin bu konudaki kararlılığını ve tavizsiz tutumunu göstermeyi amaçlar
“Eşkıyalık“, “haydutluk” veya “kanunsuzluk” anlamına gelen Osmanlıca kökenli bir kelimedir. Bayar, bu terimi kanun ve devlet otoritesinin ortadan kalktığı anarşi durumunu tanımlamak için kullanır. “Kanunun durduğu yerde… şekavetin hâkimiyeti başlar” sözüyle, hukukun üstünlüğünün kamu düzeni için ne kadar hayati olduğunu ve kanunsuzluğa asla izin verilmeyeceğini güçlü bir şekilde ifade eder.
Bayar’ın söyleminde otorite, şahısların keyfi hâkimiyeti değil, “kanunların otoritesi” olarak tanımlanır. Devletin meşru gücünü ve düzeni sağlama kapasitesini ifade eder. Bu vurgu, Bayar’ın düzen ve istikrara verdiği önemi gösterir. Muhalefetin eylemlerinin “anarşiye” veya “şekavete” dönüşmemesi için devletin ve kanunların otoritesinin korunması gerektiğini savunur