Dilbilgisel Kategoriler: Tarihsel Referans

28 Şubat

Yılmaz’ın siyasi kariyerinin en kritik dönemeçlerinden birini ifade eden ve söyleminde sıkça yer alan bir kavramdır. Onun için 28 Şubat, sivil siyaset ile askeri vesayet arasındaki gerilimin zirveye ulaştığı bir dönemi simgeler. Konuşmalarında, “Darbe olacak mı diye tartışmak bile Türk demokrasisi adına yeter ayıptır!” diyerek süreci eleştirmiş ve sivil alanın savunucusu bir pozisyon almıştır. Ancak […]

Atatürk

Mesut Yılmaz’ın söyleminde, özellikle Avrupa Birliği vizyonunu meşrulaştırmak için başvurduğu en önemli tarihi referanstır. Atatürk’ü, Türkiye’nin yönünü Batı’ya çeviren ve modernleşmeyi hedefleyen bir lider olarak sunar. AB üyeliğini savunurken, Atatürk’ün “Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşü… kendini Avrupa milletlerine bağlayan rabıtaları kestiği gün başlamıştır. Bu bir hata idi, bunu tekrar etmeyeceğiz” sözüne atıfta bulunarak, kendi projesini Atatürk’ün projesinin […]

Çiftçiyi Milletin Efendisi Yapmak

Mustafa Kemal Atatürk’ün “Köylü milletin efendisidir” sözüne doğrudan bir göndermedir. Kılıçdaroğlu bu ifadeyi, tarım politikalarını ve çiftçilere yönelik vaatlerini (borç faizlerinin silinmesi, kırmızı mazot, alım garantisi vb.) özetlemek için kullanır. Bu söylem, çiftçinin ihmal edildiği ve yoksullaştırıldığı iddiasına karşı, tarımsal üretimi ve üreticiyi yeniden ekonominin merkezine koyma hedefini taşır. Atatürk’e yapılan bu referans, aynı zamanda […]

Ehli Salip

Tarihteki Haçlı Seferleri’ne katılan Hristiyan ordularını tanımlayan “Haçlılar” kelimesinin Osmanlıca karşılığıdır. Bahçeli, bu tarihi terimi günümüze taşıyarak, Türkiye’ye karşı hareket ettiğini düşündüğü Batılı ülkeleri ve uluslararası güçleri “modern Haçlılar” olarak kodlar. Bu kullanım, Türkiye’ye yönelik dış baskıların ve eleştirilerin yeni olmadığını, aksine yüzlerce yıldır devam eden tarihi bir “Haçlı zihniyetinin” günümüzdeki bir yansıması olduğunu iddia […]

Fırat’ın kenarındaki bir kuzudan ben sorumluyum

İslam halifesi Hz. Ömer’e atfedilen “Dicle kenarında bir kurt bir koyunu kapsa, adl-i ilahi Ömer’den sorar onu” sözünün Demirel tarafından kendi siyasi sorumluluk anlayışına uyarlanmış halidir. Bu ifade, bir liderin ülkenin en ücra köşesindeki en küçük bir sorundan bile nihai olarak sorumlu olduğunu belirten yüce bir devlet adamlığı anlayışını yansıtır. Retorik işlevi, kendisini adil, her […]

Hilal Taktiği

“Turan Taktiği” veya “Kurt Kapanı” olarak da bilinen, eski Türk ve Osmanlı ordularının kullandığı meşhur bir askeri taktiktir. Bu taktik, merkezdeki kuvvetlerin sahte bir geri çekilme yapması ve düşmanı pusuya düşüren kanatlardaki kuvvetler tarafından çembere alınarak imha edilmesi esasına dayanır. Bahçeli, bu askeri metaforu siyasete uyarlayarak, partisinin veya ittifakının rakiplerine karşı izlediği stratejilerin ne kadar […]

Kuvayı Milliye

Türk Kurtuluş Savaşı sırasında işgal güçlerine karşı halkın oluşturduğu düzensiz direniş hareketinin adıdır. Bahçeli için Kuvayı Milliye, milletin kendi kaderine el koyduğu, dış baskılara ve iç ihanetlere karşı topyekûn bir direniş sergilediği “milli mücadelenin ruhunu” temsil eder. Günümüzdeki “beka mücadelesini” de bu ruhla ilişkilendirerek, bugünkü mücadelenin de tıpkı o günkü gibi meşru, haklı ve zorunlu […]

Lale Devri

Osmanlı tarihinde zevk, sefa ve lüks tüketimle anılan, ancak halkın genelinin sıkıntı içinde olduğu bir döneme yapılan tarihi bir göndermedir. Kılıçdaroğlu bu ifadeyi, iktidar elitlerinin ve yandaşlarının halkın gerçeklerinden kopuk bir şekilde refah içinde yaşadığı, ancak “sokaktaki vatandaşın dert küpü” olduğu mevcut durumu eleştirmek için kullanır. Bu benzetme, iktidarın yarattığı ekonomik ve sosyal adaletsizliği, tarihi […]

Milli Mücadele Ruhu

Türk milletinin Kurtuluş Savaşı’nda gösterdiği bağımsızlık azmi, fedakârlık, birlik ve beraberlik ruhunu ifade eder. Bahçeli, günümüz Türkiye’sinin karşılaştığı sorunlarla (terör, ekonomik zorluklar, dış baskılar) başa çıkmak için aynı “Milli Mücadele ruhuna” ihtiyaç olduğunu sık sık vurgular. Bu, hem tabana moral ve motivasyon aşılamayı hem de mevcut mücadeleyi o kutsal ve şanlı tarihsel direnişle eşitleyerek meşrulaştırmayı […]

Susurluk

Yılmaz’ın başbakanlığı dönemine damga vuran ve söylemini derinden etkileyen en büyük devlet skandalıdır. Onun lügatinde Susurluk, devlet-siyaset-mafya ilişkilerinin ortaya çıktığı, “devletin rutin dışına çıktığı” ve sivil siyasetin “çetelerle” mücadele etmek zorunda kaldığı bir karanlık dönemi simgeler. “Bu işi çözemezsem başbakanlık bana haram olsun” diyerek skandalın üzerine gitme sözü vermiş, ancak sürecin karmaşıklığı ve “devlet sırları” […]

×

Giriş Yap

Üye Ol

Büyütülmüş Resim ×