Bayar’ın, Atatürk’ün ilke ve devrimlerini dogmatik birer kural olarak değil, akılcı ve pragmatik bir problem çözme yöntemi olarak yorumlama biçimidir. Bu ifadeyle Bayar, Atatürkçülüğün statik bir ideoloji olmadığını, değişen zamanın koşullarına uyum sağlayabilen dinamik bir düşünce sistemi olduğunu savunur. Retorik olarak bu terim, DP’nin yaptığı yeniliklerin (örneğin ekonomik liberalleşme) Atatürk’ün mirasına bir ihanet değil, tam aksine onun “metodolojisine” uygun, zamanın ruhunu okuyan adımlar olduğunu iddia etmesini sağlar.