Erbakan’ın siyasi söyleminde “Batıl“ın kurumsal yapılarından biri olarak şiddetle eleştirilen Avrupa Ekonomik Topluluğu’nu (daha sonra Avrupa Birliği) ifade eder. Erbakan’a göre Ortak Pazar, bir Hristiyan birliğidir ve Türkiye’nin buraya girmesi, “Müslüman Türkiye’yi Hristiyan Avrupa içerisinde eritme planı“dır. Bu birliğin, Siyonizm’in “Büyük İsrail” projesine hizmet eden bir araç olduğunu ve Türkiye’yi ekonomik olarak sömürgeleştirmeyi amaçladığını savunur. Retorik olarak, Ortak Pazar’a karşı çıkmak, milli kimliği, dini değerleri ve ekonomik bağımsızlığı savunmakla eşdeğer tutulur. Bu eleştiri, onun alternatif projesi olan “İslam Ortak Pazarı“nı meşrulaştırmanın da zeminini oluşturur.
Türkiye’nin iç işlerine müdahale eden, ülkenin milli ve manevi kalkınmasını engellemeye çalışan yabancı güçleri ve odakları tanımlamak için kullanılan genel bir ifadedir. Erbakan’ın söyleminde “dış mihraklar,” genellikle “Siyonizm” ve “emperyalizm” ile eş anlamlı olarak kullanılır. Bu güçlerin Türkiye’deki siyasi istikrarsızlıkların, ekonomik krizlerin ve toplumsal çatışmaların arkasında olduğu ima edilir. Retorik işlevi, ülke içindeki sorunların kaynağını […]
Erbakan’ın siyasi, sosyal ve uluslararası tüm olayları yorumlamak için kullandığı temel analitik çerçevedir. Bu kavramsallaştırmaya göre, insanlık tarihi Hz. Adem’den bu yana “Hak”kı temsil eden peygamberlerin yolu ile “Batıl“ı temsil eden sömürücü ve zalim güçlerin mücadelesinden ibarettir. Günümüzde bu mücadelenin “Hak” tarafında İslam ve Milli Görüş, “Batıl” tarafında ise Siyonizm/ırkçı emperyalizm ve onların yerli/yabancı müttefikleri […]
Erbakan’ın dünya görüşünün temelini oluşturan “Hak-Batıl mücadelesi” diyalektiğinin olumsuz kutbudur. Kur’ani bir terim olan “batıl,” hakkın ve doğrunun zıddı olan her türlü yanlışlığı, zulmü ve sömürüyü ifade eder. Erbakan’ın söyleminde Batıl, somut siyasi ve ideolojik karşılıklar bulur: Siyonizm, emperyalizm, faizci kapitalizm, komünizm ve materyalizm bu düzenin temel unsurlarıdır. “Kuvveti üstün tutan” zihniyeti temsil eder ve […]