DP’lilerin, özellikle Menderes’in, 1950 öncesi CHP iktidarını tanımlamak için kullandığı pejoratif bir ifadedir. Bu terim, tek parti dönemini siyasi özgürlüklerin kısıtlandığı, basının susturulduğu, muhalefetin ezildiği ve halkın iradesinin yok sayıldığı bir “zulüm dönemi” olarak çerçeveler. DP, kendi iktidarını bu “baskı rejimi“ne son veren bir “Beyaz İhtilal” olarak sunarak meşruiyetini güçlendirmiştir. İronik olarak, iktidarının son yıllarında Menderes hükümeti de muhalefet tarafından “baskı rejimi” kurmakla suçlanmıştır.
İsmet İnönü’nün, Atatürk’ün ölümünden sonra CHP’nin ve devletin lideri olarak aldığı resmi unvandır. Menderes ve DP’liler için bu unvan, tek parti döneminin anti-demokratik, tek adam yönetimine dayalı ve totaliter karakterini simgeler. Söylemde “Milli Şef” dönemi, “Milli İrade“nin yok sayıldığı, lider kültünün egemen olduğu bir dönem olarak sürekli eleştirilir. Bu terimi kullanmak, İnönü’yü ve CHP’yi demokrasiyle […]
CHP döneminde kurulan ve kırsal kesimden gelen çocuklara hem öğretmenlik hem de modern tarım ve zanaat becerileri kazandırmayı amaçlayan özgün eğitim kurumlarıdır. DP, iktidara geldikten sonra bu enstitüleri komünizm propagandası yapıldığı ve milli değerlere aykırı olduğu gerekçeleriyle eleştirmiş ve 1954 yılında tamamen kapatmıştır. Menderes söyleminde Köy Enstitüleri, CHP zihniyetinin köylüyü kendi ideolojisi doğrultusunda şekillendirme projesinin […]
DP’nin 1950’de iktidara geldikten sonra çıkardığı ilk yasal düzenlemelerden biridir. Menderes, hükümet programını sunarken, “teminatlı bir adalet” ilkesi gereği bir af kanunu çıkaracaklarını belirtmiştir. Bu kanun, siyasi suçlular da dahil olmak üzere geniş bir kesimi kapsamaktaydı. Retorik olarak bu hamle, DP’nin tek parti döneminin baskıcı ve adaletsiz uygulamalarına son veren, daha özgürlükçü ve affedici bir […]