Türkiye’nin üniter yapısına ve toprak bütünlüğüne karşı faaliyet gösterdiğine inanılan kişi ve grupları, özellikle PKK terör örgütünü ve onunla ilişkili olduğu iddia edilen siyasi yapıları tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Bahçeli’nin söyleminde “bölücüler“, “teröristler” ile eş anlamlı olarak kullanılır ve mutlak düşman kategorisinde yer alır. TBMM’yi “teröristlerin, bölücülerin aklanma, sığınma mekanı” olmamalıdır diyerek, bu grupların siyasi alandaki meşruiyetini tamamen reddeder. Bu ifade, ülkenin bölünme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu algısını canlı tutarak beka söylemini güçlendirir.
Terör örgütlerine doğrudan destek vermese bile, onlara sempati duyduğunu, siyasi olarak onlarla aynı çizgide durduğunu veya onların eylemlerini yeterince kınamadığını düşündüğü siyasetçileri, aydınları ve aktivistleri tanımlamak için kullanılan son derece ağır bir suçlamadır. Bu ifade, hedefteki kişileri teröristlerle aynı ahlaki kategoriye sokar ve onları vatan haini olarak damgalar.
Devlet Bahçeli’nin “düşman” olarak kodladığı kişi ve gruplar için kullandığı en sert ve yaygın pejoratif ifadelerden biridir. Terör örgütleri ve onların destekçileri, Türkiye’nin milli çıkarlarına karşı hareket ettiğini düşündüğü iç ve dış aktörler bu sıfatla anılır. “Alçak” kelimesi, rakibi sadece siyasi bir hasım olarak değil, ahlaki olarak en alt seviyede, onursuz ve hain bir varlık […]
“İnanmış gibi görünüp aslında inanmayan, ikiyüzlü” anlamına gelen dini bir terim olan “münafık“, Bahçeli’nin söyleminde siyasi bir anlam kazanır. “Münafık odaklar“, milli ve manevi değerleri savunuyormuş gibi görünüp aslında Türkiye’nin aleyhine çalışan, “battık, bittik” yaygarası koparan iç düşmanları tanımlar. Bu ifade, rakibin eleştirisinin samimi olmadığını, aksine gizli bir yıkım amacı taşıdığını ima eder. Dini bir […]