Yılmaz’ın bir mitingde “Milletin cebinden elinizi çekin” demek isterken dilinin sürçmesiyle ortaya çıkan bir başka meşhur gaftır. Anlamın tamamen tersine döndüğü bu ifade, Yılmaz’ın siyasi sürçmeler lügatinin en bilinen örneklerinden biridir. Tıpkı “Kağıttepe” veya “Allah’ı size emanet ediyorum” gibi, bu gaf da siyasi rakipleri tarafından onun dikkat dağınıklığını, halkın diline ve sorunlarına yabancılığını göstermek için kullanılmıştır. Söylem analizinde bu tür ifadeler, liderin imajını zayıflatan, ciddiyetini bozan ve onu kolay bir hedef haline getiren “retorik kazalar” olarak değerlendirilir.
Siyasi ittifakları veya bir araya gelen grupları niteliksizlikleri ve yetersizlikleri üzerinden eleştirmek için kullandığı bir halk deyişidir. Bu ifade, niceliğin niteliğe üstün gelemeyeceğini, bir araya gelen unsurların tek tek bozuk veya değersiz olması durumunda, oluşturdukları bütünün de değersiz olacağını vurgular. Retorik işlevi, rakip koalisyonları veya siyasi oluşumları, içlerindeki sorunlu figürler veya fikirler üzerinden toptan itibarsızlaştırmaktır. […]
Kamuoyunda bir konuyu veya iddiayı önemsizleştirmek, ciddiye almadığını belirtmek için kullanılan argo bir ifadedir. Yılmaz’ın bu ifadeyi hangi bağlamda kullandığına dair spesifik bir veri olmasa da, onun zaman zaman başvurduğu polemikçi ve küçümseyici dilin bir parçası olarak değerlendirilebilir. Bu tür ifadeler, rakibin argümanlarını içerik olarak çürütmek yerine, onları toptan değersizleştirerek psikolojik bir üstünlük kurmayı hedefler. […]
1995 genel seçimleri öncesinde, en büyük rakibi Tansu Çiller’e yönelik sarf ettiği, siyasi polemik dilinin en akılda kalıcı örneklerinden biridir. Bu ifade, basit bir seçim tahmininin ötesinde, rakibini siyaseten yok sayan, onun siyasi ömrünün tükendiğini iddia eden keskin ve kendinden emin bir meydan okumadır. Retorik olarak, seçmen nezdinde Çiller’in iktidar alternatifi olamayacağı algısını yaratmayı ve […]