Ecevit’in siyasi felsefesinin ve kurduğu partinin (DSP) adıdır. Bu kavram, “Ortanın Solu” hareketinin bir sonraki ve daha netleşmiş aşamasını temsil eder. Ecevit, bu terimi bilinçli olarak seçerek kendi siyasi hareketini birkaç temel akımdan ayrıştırmayı hedeflemiştir. Birincisi, “demokratik” vurgusuyla, hareketini Marksist-Leninist geleneğin devrimci ve otoriter sol anlayışlarından kesin olarak ayırır; parlamenter demokrasiye, çoğulculuğa ve özgürlüklere olan sarsılmaz bağlılığını ifade eder. İkincisi, bu terimi “sosyal demokrasi“ye tercih etmesinin nedeni, sosyal demokrasinin genellikle Marksist kökenli olması ve Avrupa’nın sanayi toplumu deneyiminden doğmasıdır. Ecevit ise kendi sol anlayışının kökenlerinin farklı, yani Türkiye’nin ulusal ve toplumsal yapısına özgü olduğunu savunmuştur. Bu nedenle “Demokratik Sol,” Ecevit için evrensel sol ilkelerin (eşitlik, adalet, emek hakları) Türkiye’nin yerel gerçekleriyle (inançlara saygılı laiklik, köylü sorunu, ulusal bağımsızlık) sentezlendiği özgün bir ideolojinin adıdır.