Din ve Vicdan Hürriyeti

Menderes’in, partisinin dine ve dindarlara yönelik yaklaşımını tanımlamak için kullandığı temel kavramdır. Bu ifade, tek parti döneminin katı laikçi uygulamaları sonucu “baskı altına alındığı” iddia edilen dini hayatı özgürleştirme vaadini içerir. Menderes, “irticai tahrike asla müsaade etmemekle beraber din ve vicdan hürriyetlerinin icaplarına riayet edeceğiz” diyerek, laiklik ilkesini reddetmediğini ancak onu daha esnek yorumladığını belirtmiştir. Ezanın Arapça okunması, okullara din derslerinin konulması gibi uygulamalar bu “hürriyet” anlayışının somut sonuçları olarak sunulmuştur. Bu söylem, DP’nin muhafazakâr ve dindar kitlelerle güçlü bir bağ kurmasını sağlamıştır.

Bir Yorum Bırakın

×

Giriş Yap

Üye Ol

Büyütülmüş Resim ×