Özellikle mitingler ve halka açık toplu hitapların sonunda, selamlama ve iyi dilek ifadelerinin (“en kalbî duygularımla,” “en kalbî selamlarımla“) başına eklenen ve samimiyet vurgusunu artırmayı amaçlayan bir sıfattır. “Kalbî,” yani “kalpten gelen” kelimesinin “en” derecelendirme zarfıyla pekiştirilmesi, liderin halkla kurduğu bağın protokol veya nezaket gereği değil, içten ve derin bir sevgiye dayandığı mesajını verir. Bu, liderin karizmatik ve duygusal bağ kurma stratejisinin bir parçasıdır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ten bahsederken “Atatürk” soyadı yerine sistematik olarak “Gazi Mustafa Kemal” ifadesinin kullanılmasıdır. Bu tercih, basit bir isimlendirmenin ötesinde siyasi bir anlam taşır. “Atatürk” soyadı, özellikle Cumhuriyet’in laik ve Batılılaşmacı modernleşme projesiyle özdeşleşmiştir. Buna karşın “Gazi,” İslam kültüründe din uğruna savaşan kahramanlara verilen bir unvandır ve Mustafa Kemal’in Kurtuluş Savaşı’ndaki askeri […]
Bir şeyin doğasında, yaratılışında var olan ve değiştirilemez özü ifade eden bir kelimedir. Erdoğan bu terimi, özellikle olumsuz veya trajik olayları açıklarken, bunların kaçınılmaz ve o işin doğasının bir parçası olduğunu belirtmek için kullanmıştır. En bilinen örneği, Soma maden faciası sonrası yaptığı “Bu işin fıtratında var” açıklamasıdır. Bu kullanım, yaşanan trajediyi bir kaza veya ihmal […]
Siyasi faaliyeti ve kamu hizmetini, profesyonel bir görev veya işin ötesinde, derin bir adanmışlık, sevgi ve tutkuyla yapılan bir eylem olarak tanımlayan bir ifadedir. “Gönül Belediyeciliği” gibi kavramlarla birlikte kullanılarak, siyaseti rasyonel ve teknik bir alandan çıkarıp duygusal ve manevi bir alana taşır. Bu söylem, siyasi kadroları ve seçmenleri, bir “dava” uğruna kişisel fedakarlıkta bulunan […]