Özellikle parti içine veya Cumhur İttifakı’na yönelik olduğu düşünülen eleştirileri, komplo teorilerini ve ayrılıkçı çabaları tanımlamak için kullanılan İslami kökenli kavramlardır. Bahçeli, “fitne ve fesat hareketleri” diyerek, bu tür girişimlerin iyi niyetli eleştiriler olmadığını, aksine birliği ve dirliği bozmayı amaçlayan şeytani ve yıkıcı eylemler olduğunu ima eder. Bu kavramlar, eleştiriyi rasyonel bir zeminden çıkarıp, onu ahlaki ve dini olarak mahkûm edilmesi gereken bir “günah” veya “bozgunculuk” olarak kodlar. Bu, iç tartışmaları bastırmak ve lider etrafında tam bir kenetlenme sağlamak için kullanılan güçlü bir retorik araçtır.
Siyasi rakiplerinin, özellikle de Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ne kadar usta ve sık bir şekilde yalan söylediğini, bunun artık bir karakter özelliği haline geldiğini iddia etmek için kullanılan bir halk deyimidir. Bu ifade, rakibin sadece belirli bir konuda yalan söylemediğini, aksine yalancılığın onun doğasında olduğunu ve bu konuda çok mahir olduğunu ima ederek, güvenilirliğini tamamen yok etmeyi […]
Bahçeli’nin, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve diğer muhalefet partilerinin, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ile olan siyasi ilişkilerini ve işbirliklerini tanımlamak için kullandığı, kendisinin türettiği pejoratif bir fiildir. “DEM’lenmek“, bu partilerin DEM Parti’nin siyasi çizgisine geldiğini, onun etkisi altına girdiğini ve “terörle arasına mesafe koyamadığını” ima eder. Bu ifade, rakip siyasi bloğu, “bölücülük” […]
“Zillet İttifakı“nın sırtını dayadığı iddia edilen “zalimler” ile birlikte kullanılan, hayvanlaştırıcı ve aşağılayıcı metaforlardır. Sırtlan ve akbaba, leşle beslenen, korkak ama tehlikeli, ahlaksız ve tiksindirici hayvanlar olarak bilinir. Bu metaforlar, rakip ittifakın destekçilerinin ne kadar onursuz, ahlaksız ve tehlikeli olduğunu en çarpıcı şekilde ifade etmeyi amaçlar. Düşmanı insanlık kategorisinden çıkararak, ona karşı verilecek mücadelenin her […]