Güneydoğu Anadolu Projesi’nin (GAP) önemini vurgulamak ve bu projeyi siyasi olarak sahiplendiğini göstermek için kullandığı, kelime oyunu içeren bir slogandır. “Gapmak” (kapmak) fiilini kullanarak, projeye yönelik olası engellemeleri veya sahiplenme girişimlerini bir “çalma” eylemi olarak kodlar ve kendisini projenin koruyucusu olarak konumlandırır. Bu slogan, hem projenin büyüklüğünü halkın anlayacağı bir dille anlatır hem de Demirel’in “icraatçı” ve “takipçi” lider kimliğini pekiştirir.
Ülkedeki büyük altyapı projelerini (köprüler, barajlar, fabrikalar vb.) kişisel olarak sahiplenmek için kullandığı, kendine güvenen ve sahiplenici bir ifadedir. Bu söz, soyut “devlet yaptı” veya “hükümet yaptı” ifadeleri yerine, icraatı doğrudan kendi şahsıyla özdeşleştirir. Retorik işlevi, seçmenin zihninde kalkınma ile Demirel arasında doğrudan bir bağ kurmaktır. Bu, onun “icraatçı” kimliğini pekiştiren ve seçmenden somut eserler […]
Demirel’in, özellikle ilk başbakanlık dönemlerinde Türkiye’nin dört bir yanına inşa ettirdiği barajlar ve hidroelektrik santralleri nedeniyle aldığı bir lakaptır. Bu lakap, onun “icraat” ve kalkınma odaklı siyaset anlayışının en somut sembolüdür. “Barajlar Kralı“, onu ülkeyi modernleştiren, elektrifikasyonu ve sulamayı yaygınlaştıran, bozkırı yeşerten bir lider olarak konumlandırır. Bu, soyut ideolojik tartışmalar yerine, halkın hayatına doğrudan dokunan […]
Soğuk Savaş döneminde, komünist bir ülke olan Bulgaristan’dan elektrik alınmasını eleştirenlere karşı kullandığı bir ifadedir. Bu retorik soru, ideolojik saplantıların ülkenin pratik ihtiyaçlarının önüne geçmemesi gerektiğini savunur. Retorik işlevi, kalkınma ve teknolojinin (elektrik) ideolojiler üstü olduğunu vurgulayarak, eleştirileri pragmatizm temelinde geçersiz kılmaktır. Bu söz, Demirel’in “Bize plan değil, pilav lazım” anlayışıyla tutarlıdır; yani önemli olanın […]