Bir devletin kendi toprakları üzerindeki mutlak egemenliğini ve uluslararası ilişkilerde bağımsız karar alma yetkisini ifade eden bir kavramdır. Bayar, bu terimi özellikle dış politika ve ulusal güvenlik konularında, Türkiye’nin kendi çıkarlarını ve toprak bütünlüğünü her türlü dış müdahaleye karşı koruma konusundaki kararlılığını belirtmek için kullanmıştır. Bu, onun devlet merkezli ve milli menfaatleri önceliklendiren yaklaşımını yansıtır.
Bayar’ın söyleminde otorite, şahısların keyfi hâkimiyeti değil, “kanunların otoritesi” olarak tanımlanır. Devletin meşru gücünü ve düzeni sağlama kapasitesini ifade eder. Bu vurgu, Bayar’ın düzen ve istikrara verdiği önemi gösterir. Muhalefetin eylemlerinin “anarşiye” veya “şekavete” dönüşmemesi için devletin ve kanunların otoritesinin korunması gerektiğini savunur
Devletin varlığının ve bütünlüğünün korunmasının her türlü siyasi mülahazanın üzerinde olduğu fikrini ifade eden bir kavramdır. Bayar bu terimi, özellikle dış tehditler veya iç karışıklıklar karşısında milli birliği ve devletin otoritesini vurgulamak için kullanmıştır. Bu, onun İttihat ve Terakki geleneğinden gelen devlet merkezli siyaset anlayışının bir yansımasıdır.
“Eşkıyalık“, “haydutluk” veya “kanunsuzluk” anlamına gelen Osmanlıca kökenli bir kelimedir. Bayar, bu terimi kanun ve devlet otoritesinin ortadan kalktığı anarşi durumunu tanımlamak için kullanır. “Kanunun durduğu yerde… şekavetin hâkimiyeti başlar” sözüyle, hukukun üstünlüğünün kamu düzeni için ne kadar hayati olduğunu ve kanunsuzluğa asla izin verilmeyeceğini güçlü bir şekilde ifade eder.