Kamu kaynaklarının gereksiz, lüks ve verimsiz harcamalarla heba edilmesidir. Kılıçdaroğlu’nun söyleminde israf, sadece bir bütçe açığı nedeni değil, aynı zamanda “haram” olan ahlaki bir sorundur. Özellikle “Saray” harcamaları, lüks makam araçları ve gösterişli kamu binaları üzerinden somut örneklerle eleştirilir. “Devlette itibar, israfı önlediğiniz ölçüde artar” diyerek, hükümetin “itibar” gerekçesiyle yaptığı harcamaların aslında itibarsızlık kaynağı olduğunu savunur.
Kılıçdaroğlu’nun ahlaki siyaset anlayışını en keskin şekilde ortaya koyduğu ifadelerden biridir. “Kul hakkı yiyen hiç kimse Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy vermesin, haram oya ihtiyacımız yok!” sözüyle , siyaseti niceliksel bir oy yarışından niteliksel bir ahlaki duruş alanına taşır. Bu ifade, yolsuzluğa bulaşmış veya haksız kazanç sağlamış kişilerin desteğini reddederek, kendi siyasi hareketinin ahlaki temizliğini ve […]
Mevcut iktidarı, zulüm, kibir ve halktan kopuklukla özdeşleşen tarihi ve dini bir figür olan Firavun’a benzeten güçlü bir metafordur. Bu ifade, yönetimi sadece siyasi bir rakip olarak değil, yıkılması gereken zalim bir düzen olarak konumlandırır. “Her firavunun bir Musa’sı vardır” diyerek, bu zalim düzene karşı kendisini halkın kurtarıcısı olarak konumlandırır ve mücadelesine ilahi bir meşruiyet […]
Genellikle “Beşli Çete” ve diğer yasa dışı yapılar için kullanılan, “hesabını görmek, faaliyetlerine son vermek, etkisiz hale getirmek” anlamına gelen bir deyimdir. Bu ifade, yasal ve idari yollarla kararlı bir mücadele verileceğini, bu yapıların kurduğu düzene son verileceğini sert ve net bir dille ifade eder. Halk dilinde yaygın olan bu deyimin kullanımı, mesajın daha geniş […]