MHP’nin kurucu lideri Alparslan Türkeş’e atfedilen ve Bahçeli tarafından sıkça tekrarlanan, hareketin temel ahlak ilkesini özetleyen bir slogandır. Bu ifade, MHP’nin siyaseti kişisel veya partisel çıkarlar için değil, her şeyin üzerinde tuttuğu vatan ve milletin çıkarları için yaptığını iddia eder. Özellikle kritik siyasi kararlar (ittifaklar, hükümete destek vb.) bu ilke referans gösterilerek meşrulaştırılır. Retorik işlevi, MHP’ye fedakâr, devletçi ve çıkarcı siyasetin panzehiri olan ahlaklı bir aktör kimliği kazandırmaktır.
MHP’yi ve ona bağlı kuruluşları (özellikle Ülkü Ocakları) kapsayan, sadece bir siyasi parti değil, aynı zamanda köklü bir ideolojik ve kültürel “hareket” olduğunu belirten resmi isimdir. Bu ifade, yapının siyasi konjonktürlerin ötesinde, tarihsel bir misyonu olan, sürekliliğe sahip bir “dava” hareketi olduğunu vurgular. “Milliyetçi-Ülkücü gençlik” gibi kullanımlarla, hareketin dinamizmi ve geleceğe olan iddiası pekiştirilir.
“Aziz Dava Arkadaşlarım” hitabının bir varyasyonudur. Parti mensuplarına ve ülküdaşlara yönelik saygı ve değer atfeden bir ifadedir. Bu hitap, dinleyicileri onurlandırır ve onlarla lider arasında bir yoldaşlık bağı kurar.
Bahçeli’nin kendi siyasi duruşunu tanımlarken ve rakiplerini eleştirirken sıkça kullandığı bir ahlaki ölçüttür. Kendi hareketini “samimi” olarak nitelerken, rakiplerinin “samimiyetlerinin sahte” olduğunu iddia eder. Samimiyet, söz ile özün bir olması, ilkeli ve dürüst davranmak anlamına gelir. Bu kavramı kullanarak, siyasi mücadeleyi bir doğru-yanlış ekseninden çıkarıp, bir samimi-sahte eksenine taşır. Bu, dinleyicinin rasyonel argümanlardan çok, liderin […]