Yılmaz’ın, özellikle MHP gibi milliyetçi partilerin politikalarını eleştirirken kullandığı alaycı bir nitelemedir. “Tatlı su” metaforu, zorluk ve tehlike içermeyen, sığ ve güvenli alanları ifade eder. Dolayısıyla “tatlı su milliyetçiliği“, sadece kolay ve risksiz zamanlarda ortaya konan, gerçek bir sınavla karşılaştığında ise yetersiz kalan bir milliyetçilik anlayışını tanımlar. Bu ifadeyle Yılmaz, rakiplerinin milliyetçiliğini popülist, sloganik ve gerçekçilikten uzak olarak tasvir ederken, kendi duruşunu daha pragmatik ve devlet aklına uygun bir vatanseverlik olarak sunmayı hedefler.
Mesut Yılmaz’ın, özellikle Tansu Çiller’e yönelik eleştirilerinden önce kalabalığa, özellikle de kadın seçmenlere hitap etmek için kullandığı bir başlangıç ifadesidir. “Hanımlar… Hanımlar, Tansu Hanım’la uğraşmayın. Tansu Hanım’ın bir haftalık ömrü kaldı” cümlesindeki kullanımı, bu hitabın nasıl bir retorik hazırlık işlevi gördüğünü gösterir. Bu sesleniş, bir yandan kadın seçmenlerle doğrudan bir bağ kurma çabasıyken, diğer yandan […]
Mesut Yılmaz’ın siyasi kariyerindeki en meşhur dil sürçmelerinden biridir. Bir miting sırasında konuşmasını sonlandırırken, “Sizi Allah’a emanet ediyorum” demesi gerekirken, heyecanla veya dalgınlıkla bu ifadeyi kullanmıştır. Bu gaf, anında siyasi rakipleri ve medya tarafından alay konusu yapılmış ve Yılmaz’ın halktan kopuk, elitist ve hatta dini değerlere yabancı olduğu yönündeki imajını pekiştirmek için kullanılmıştır. Anlamsal olarak […]
Mesut Yılmaz’ın, Milli Görüş lideri ve siyasi rakibi Necmettin Erbakan’ı anmak için kullandığı lakaptır. “Tansu Hanım’dan kurtulurken Hoca’ya yakalanmayın!” ifadesindeki kullanımı, bu terimin hem tanıyıcı hem de bir miktar mesafeli bir anlam taşıdığını gösterir. “Hoca” lakabı, Erbakan’ın mühendis kimliğinden ve akademik geçmişinden gelse de, siyasi bağlamda onun İslami kimliğine de bir gönderme içerir. Yılmaz’ın bu […]