“İkinci Yüzyıla Çağrı” vizyonunun temel sütunlarından birini oluşturan bir kavram setidir. “Temiz Enerji” ile fosil yakıtlardan yenilenebilir kaynaklara geçişi; “Temiz Para/Fonlar” ile ülkeye kara para yerine şeffaf ve yasal yollarla yatırım çekmeyi; “Temiz Toplum” ile de yolsuzluktan ve suçtan arınmış bir sosyal yapıyı hedefler. “Temiz” sıfatının tekrarı, kurulacak yeni düzenin ahlaki ve çevresel olarak sürdürülebilir olacağı vaadini içerir.
Kapatılan Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) yerine, daha güçlü yetkilerle kurulacağını vaat ettiği kurumdur. Bu teşkilat, ekonomide günübirlik kararlar yerine uzun vadeli, bilimsel ve planlı bir kalkınma modeline geçişin merkezi olacaktır. İhracat odaklı, katma değeri yüksek üretimi teşvik etmek ana hedefidir. Bu vaat, Kılıçdaroğlu’nun bürokratik kökenini ve devlette kurumsal akla verdiği önemi yansıtır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün dış politikanın temel ilkesi olarak belirlediği ünlü sözüdür. Kılıçdaroğlu, bu ilkeye sık sık atıfta bulunarak, kendi dış politika vizyonunun maceracı, yayılmacı ve ideolojik olmadığını; aksine barışçıl, akılcı ve uluslararası hukuka saygılı olduğunu vurgular. Özellikle OBİT projesi, bu ilkenin Ortadoğu’da hayata geçirilmesi hedefinin bir ürünüdür.
Genellikle dış politika bağlamında, küresel veya bölgesel güç sahibi olan ve Ortadoğu gibi bölgelerdeki olaylara müdahale eden devletleri (ABD, Rusya vb.) tanımlamak için kullanılan bir ifadedir. Kılıçdaroğlu, bu terimi kullanarak Türkiye’nin ve bölge ülkelerinin kendi kaderlerini tayin etme hakkını savunur. Özellikle OBİT projesi, bölge sorunlarının “egemen güçlerin” müdahalesi olmadan çözülmesi fikrine dayanır. Bu söylem, anti-emperyalist […]