Bahçeli’nin “düşman” kategorisini tanımlamak için kullandığı en kapsayıcı ifadedir. Bu, belirli bir grup veya ülkeden ziyade, Türkiye’nin varlığına, birliğine ve çıkarlarına karşı olan herkesi içeren geniş bir şemsiye kavramdır. Bu düşmanlar, “içerideki hainler” olabileceği gibi, “dışarıdaki hasım çevreler” de olabilir. Bu ifade, ülkenin sürekli bir kuşatma altında olduğu algısını yaratarak, beka söylemini ve milli birlik ihtiyacını pekiştirir.
Bir siyasi rakibe veya gruba yöneltilebilecek en ağır suçlamadır. Bahçeli, bu ifadeyi sadece yasal olarak vatana ihanet suçunu işleyenler için değil, aynı zamanda partisinin “kırmızı çizgilerini” ihlal ettiğini, “bölücülerle” işbirliği yaptığını veya “dış güçlerin” çıkarlarına hizmet ettiğini düşündüğü herkes için kullanır. Bu damga, hedefteki kişiyi milletin ve devletin düşmanı olarak ilan eder, onu siyasi ve […]
“Alçaklar” kelimesi gibi, düşman olarak kodlanan kişi ve gruplar için kullanılan en ağır hakaret ifadelerinden biridir. Şeref, Türk kültüründe en önemli ahlaki değerlerden biridir ve birini “şerefsiz” olarak nitelendirmek, onu insan olarak en onursuz ve değersiz noktaya koymak anlamına gelir. Bahçeli, bu ifadeyi özellikle “vatan hainleri” ve “terör destekçileri” için kullanarak, onlarla hiçbir ortak ahlaki […]
Bahçeli, bu terimi genellikle siyasi rakiplerinin, özellikle de CHP’nin, yasa dışı organize suç örgütleriyle iç içe geçtiğini, onlardan destek aldığını veya onların siyasetine alet olduğunu iddia etmek için kullanır. “Mafyanın CHP’ye boyalı medyaya nasıl nüfuz ettiğini… görmeyen kalmamıştır” gibi ifadelerle, rakip partiyi bir siyasi kurum olmaktan çıkarıp, bir suç şebekesiyle iltisaklı bir yapı olarak sunar. […]