Tarihsel olarak “bütün dünya, tüm devletler” anlamına gelen bu ifade, Kurtuluş Savaşı sırasında işgalci İtilaf Devletleri’ni tanımlamak için kullanılmıştır. Bahçeli, bu tarihi deyimi günümüze taşıyarak, bugün de “yedi düvelin” yani tüm dünyanın Türkiye’ye karşı birleştiğini iddia eder. Bu, Türkiye’nin tek başına bütün dünyaya karşı bir istiklal mücadelesi verdiği algısını yaratır. Retorik işlevi, iç siyasetteki farklılıkları önemsizleştirerek, dış tehdit karşısında tam bir milli kenetlenme ve birlik sağlamaktır.
Haksızlık, baskı ve eziyet anlamına gelen bu kelime, Bahçeli’nin söyleminde hem tarihsel hem de güncel bağlamlarda kullanılır. Tarihsel olarak, Türk milletinin veya Türk-İslam aleminin maruz kaldığı haksızlıkları (örneğin Balkanlar’daki zulüm) ifade eder. Güncel siyasette ise, siyasi rakiplerinin veya “düşman” olarak gördüğü odakların eylemlerini bir “zulüm” olarak nitelendirir. Bu, mücadeleyi bir hak-batıl, mazlum-zalim mücadelesi olarak çerçeveler […]
Türk Kurtuluş Savaşı sırasında işgal güçlerine karşı halkın oluşturduğu düzensiz direniş hareketinin adıdır. Bahçeli için Kuvayı Milliye, milletin kendi kaderine el koyduğu, dış baskılara ve iç ihanetlere karşı topyekûn bir direniş sergilediği “milli mücadelenin ruhunu” temsil eder. Günümüzdeki “beka mücadelesini” de bu ruhla ilişkilendirerek, bugünkü mücadelenin de tıpkı o günkü gibi meşru, haklı ve zorunlu […]
Türk milletinin atalarını, özellikle de büyük devletler kurmuş, zaferler kazanmış tarihi şahsiyetleri ifade eden saygı dolu bir kavramdır. Bahçeli’nin söyleminde “ecdat“, bugünkü nesillere ilham veren, onlara sorumluluklarını hatırlatan ve milli kimliğin temelini oluşturan bir referans noktasıdır. “Ecdattan köşe bucak kaçmak” gibi ifadelerle, milli tarihe ve değerlere ihanet etmenin büyük bir vebal olduğu vurgulanır. Ecdat mirasına […]