1999 kongresinde, demokrasi havarisi kesilen yeni siyasi aktörleri veya rakiplerini küçümsemek için kullandığı bir ifadedir. “Yerden bitme” deyimi, köksüz, geçmişi olmayan, aniden ortaya çıkmış ve dolayısıyla ciddiye alınmaması gereken kişilikleri tanımlar. Çiller bu ifadeyle, kendi partisi olan DYP’nin (ve Adalet Partisi geleneğinin) demokrasi mücadelesindeki köklü geçmişine vurgu yaparak, yeni rakiplerini tecrübesiz ve ilkesiz olarak damgalamayı amaçlar.
Çiller’in 1999 seçimleri sürecinde koalisyon ortağı MHP’yi hedef almak için kullandığı aşağılayıcı bir ifadedir. Bu terim, MHP’nin milliyetçiliğini, derinliği olmayan, yüzeysel, folklorik ve sadece basit kültürel unsurlara dayanan bir “göstermelik milliyetçilik” olarak tasvir eder. “Tatlı su milliyetçileri” ifadesiyle birlikte, rakibinin ideolojik temelini zayıflatmayı ve kendi partisinin merkez sağdaki “gerçek” vatanseverliğini öne çıkarmayı hedefler.
2002 seçimleri öncesinde, siyasi yasağı nedeniyle seçime giremeyecek olan AKP lideri Tayyip Erdoğan’ı hedef alan alaycı bir ifadedir. Geleneksel gölge oyunu karakteri Hacivat’a yapılan bu benzetme, Erdoğan’ı “asıl aktör” (Karagöz) olmayan, geçici, göstermelik ve yetkisiz bir figür olarak tasvir etmeyi amaçlar. “4 Kasım’da yok” diyerek hukuki durumuna vurgu yapar ve seçmen nezdinde liderliğini itibarsızlaştırmaya çalışır. […]
2002 seçimleri öncesinde, Dünya Bankası’ndan gelerek ekonominin başına geçen ve daha sonra siyasete atılan Kemal Derviş’i hedef almak için kullandığı bir ifadedir. “Siz hiç ithal kumandanlarla kurtuluş savaşı kazanıldığını gördünüz mü?” sorusuyla bu ifadeyi güçlendirmiştir. “İthal kumandan” benzetmesi, Derviş’i Türkiye’nin gerçeklerinden kopuk, dışarıdan atanmış, milli olmayan ve dolayısıyla güvenilmez bir figür olarak kodlar. Bu, milliyetçilik […]