2023 seçimleri öncesinde CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi liderlerinin bir araya gelerek oluşturduğu siyasi ittifak platformunun kamuoyundaki adıdır. Kılıçdaroğlu’nun “dostlarımızla birlikte” söyleminin somutlaşmış halidir. Bu yapı, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem“e geçiş hedefi etrafında birleşmiş ve Türkiye siyasetinde nadir görülen bir uzlaşma ve işbirliği modelini temsil etmiştir. Kılıçdaroğlu’nun bu masadaki […]
Tematik Kategoriler: Demokratik Restorasyon ve İttifak Siyaseti
Az Kaldı
Seçim dönemlerinde ve mitinglerde iktidar değişikliğinin yakın olduğunu, umudun ve değişimin kapıda olduğunu ifade etmek için kullanılan kısa ve etkili bir slogandır. Dinleyicilerde bir beklenti ve heyecan yaratmayı, kararsızları motive etmeyi ve kendi tabanına moral vermeyi amaçlar. “Geliyor gelmekte olan” sloganıyla benzer bir işleve sahiptir ve bir tür geri sayım hissi uyandırır.
Bize Katılın
Miting konuşmalarının sonunda, farklı toplumsal kesimleri ve talepleri sıralayarak her birine seslendiği ve kendi siyasi hareketine davet ettiği bir retorik kalıptır. “Adalet istiyorsanız bize katılın“, “Çocuklarınızın geleceğini düşünüyorsanız bize katılın” gibi tekrarlarla, geniş bir toplumsal mutabakat ve koalisyon oluşturma arzusunu dile getirir. Bu ifade, pasif destekçiliği aktif katılıma dönüştürmeyi hedefleyen bir çağrıdır
Dostlarımızla Birlikte
Kılıçdaroğlu’nun, özellikle 37. Olağan Kurultay’dan sonra sıkça kullandığı ve Millet İttifakı’nı ve potansiyel müttefikleri kapsayan bir ifadedir. Bu ifade, CHP’nin tek başına değil, geniş bir siyasi ve toplumsal koalisyonla iktidara geleceği stratejisini yansıtır. “Dostlar” kelimesinin seçimi, “müttefikler” veya “ortaklar” gibi daha teknik ve mesafeli terimler yerine, daha sıcak, samimi ve ideolojik farklılıkları aşan bir birliktelik […]
Geliyor Gelmekte Olan
İktidar değişikliğinin kaçınılmaz olduğunu, bu değişimin doğal bir süreç gibi ve durdurulamaz bir güçle yaklaştığını anlatan popüler bir slogandır. Bir beklenti ve kesinlik hissi yaratarak muhalif seçmene umut ve moral aşılamayı hedefler. Sloganın yapısı, bir olgunun sadece gelecekte olmayacağını, şimdiden hareket halinde olduğunu ima eder.
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem
Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı’nın, “tek adam rejimi” olarak eleştirdikleri Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne alternatif olarak sundukları yönetim modelidir. Bu model, yasama, yürütme ve yargı arasında güçler ayrılığını tesis etmeyi, Meclis’in denetim yetkilerini artırmayı, tarafsız ve sembolik bir cumhurbaşkanlığı makamı oluşturmayı ve yargı bağımsızlığını güvence altına almayı hedefler. Bu vaat, ittifakın en temel birleştirici unsuru ve demokratik […]
Kendi Celladınızı Seçmeyin
Seçmenlere, özellikle ekonomik krizden ve yoksulluktan şikayetçi olanlara yönelik güçlü bir uyarıdır. Bu ifade, mevcut iktidara oy vermenin, aslında kendi kötü durumlarının devamına ve hatta daha da kötüleşmesine neden olacağını, yani bir nevi kendi “idam fermanlarını” imzalamak anlamına geleceğini ima eder. Seçmenin kararının sonuçları üzerine düşünmesini sağlamayı ve duygusal bir şok etkisi yaratarak oy tercihini […]
Kuvayı Milliye
Türk Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcındaki sivil direniş ruhunu ve örgütlenmesini ifade eden tarihi bir kavramdır. Kılıçdaroğlu, CHP’nin köklerinin Kuvayı Milliye’ye dayandığını vurgulayarak, partisini ulusal bağımsızlığın, vatanseverliğin ve anti-emperyalizmin mirasçısı olarak konumlandırır. Özellikle “yabancı asker postalı” gibi ulusal egemenlikle ilgili konularda bu referansı kullanarak, kendi duruşunun tarihi ve milli meşruiyetini güçlendirir.
Millet İttifakı
CHP’nin öncülüğünde, farklı siyasi yelpazelerden partilerin bir araya gelerek oluşturduğu seçim ittifakının resmi adıdır. “Altılı Masa“nın daha geniş ve resmi çerçevesini ifade eder. Kılıçdaroğlu’nun “dostlarımızla birlikte” stratejisinin en önemli siyasi aracıdır. Bu ittifak, sadece bir seçim kazanma stratejisi değil, aynı zamanda Türkiye’yi “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem”e taşıyacak bir restorasyon projesinin de taşıyıcısı olarak sunulmuştur.
Otoriter Yapı
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni ve mevcut iktidarın yönetim tarzını tanımlamak için kullanılan bir ifadedir. Güçler ayrılığının ortadan kalktığı, denge ve denetleme mekanizmalarının zayıfladığı, medyanın baskı altında olduğu ve muhalif seslerin kısıldığı bir yönetim biçimini ifade eder. Gençlere seslenirken, “demokratik yollarla otoriter bir yönetimi değiştirdiler” diyerek, sandıkta bu yapıyı değiştirme görevini onlara yükler.