Anavatan Partisi’nin kısaltmasıdır. Ancak Özal’ın dilinde ANAP, sadece bir parti adı değil, aynı zamanda onun siyasi felsefesinin, yani “dört eğilimi” birleştiren merkezci, pragmatik ve kalkınmacı projenin de adıdır. ANAP, 12 Eylül öncesi ideolojik kutuplaşmanın bir reddiyesi ve yeni bir toplumsal uzlaşı vaadi olarak sunulmuştur.
Tematik Kategoriler: Dört Eğilimin Sentezi: Kapsayıcı Pragmatizm Dili
Çağdaş Atatürkçülük
Özal’ın, Atatürkçülüğü statik ve dogmatik bir ideoloji olarak gören geleneksel yoruma karşı geliştirdiği bir kavramdır. Ona göre Atatürkçülük, “muasır medeniyet seviyesine” ulaşma hedefidir ve bu hedefe ulaşmanın yolu, çağın gereklerine uygun olarak serbest piyasa ekonomisini ve demokrasiyi benimsemektir. Bu yorum, hem Atatürkçülüğün katı laik yorumundan rahatsız olan muhafazakâr kesimleri rahatlatma hem de kendi liberal politikalarını […]
Dört Eğilim
ANAP’ın kuruluş felsefesini özetleyen bir kavramdır. Türkiye siyasetinin ana damarları olan milliyetçilik, muhafazakârlık, liberalizm ve sosyal adaleti (sosyal demokrasiye bir gönderme) tek bir çatı altında birleştirme iddiasını taşır. Bu söylem, 12 Eylül öncesinin keskin ideolojik ayrışmalarına bir tepki olarak doğmuştur. Retorik işlevi, ANAP’ı bir “kitle partisi” olarak konumlandırmak ve farklı seçmen gruplarına aynı anda hitap […]
Liberal Muhafazakârlık
Özal’ın ve ANAP’ın siyasi ideolojisini tanımlamak için kullanılan bir kavramdır. Ekonomide liberalizmi (serbest piyasa, özelleştirme, dışa açılma) ve sosyal hayatta muhafazakârlığı (aile, din, gelenekler) birleştiren bir sentezi ifade eder. Bu sentez, hem Batı ile entegrasyonu savunan modernleşmeci kesimlere hem de geleneksel değerlere bağlı muhafazakâr kitlelere aynı anda hitap etmeyi amaçlamıştır.
Özalizm
Turgut Özal’ın şahsıyla özdeşleşen siyasi ve ekonomik felsefeyi tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Genellikle ekonomik liberalizm, siyasi pragmatizm, sosyal muhafazakârlık ve teknokratik yönetim anlayışının bir karışımını ifade eder. Bu kavram, Özal’ın politikalarının sadece dönemsel bir iktidar pratiği olmadığını, aynı zamanda kendine özgü bir ideolojik çerçeveye sahip olduğunu ima eder.
Türk-İslam Sentezi
12 Eylül yönetimi tarafından resmi ideoloji haline getirilen, Türklük ile İslamiyet’i birleştiren bir doktrindir. Özal, bu doktrini teorik olarak değil, pratik olarak benimsemiş ve uygulamıştır. Onun “liberal muhafazakârlığı“, bu sentezin ekonomik liberalizmle güncellenmiş bir versiyonu olarak okunabilir. Söyleminde milliyetçi ve dindar temaları bir arada kullanarak, bu sentezin hitap ettiği geniş kitleleri kendi siyasi projesine dahil […]