“Milli İrade” kavramının karşıtı olarak kullanılan bir terimdir. Halkın seçtiği meşru iktidarın üzerinde, kendini devletin asıl sahibi olarak gören sivil-asker bürokrasinin veya başka güç odaklarının denetimini ve müdahalesini ifade eder. DP, kendisini “milletin” temsilcisi olarak sunarken, CHP’yi bu “vesayetçi” zümrenin partisi olarak konumlandırmıştır. DP’nin temel vaadi, bu vesayeti kırarak egemenliği tamamen millete devretmektir.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin tek parti döneminde, 1941 yılında yürürlüğe giren ve ezanın Arapça aslı yerine Türkçe okunmasını zorunlu kılan uygulamayı ifade eden terim. Bayar ve Demokrat Parti için bu yasak, “tek parti zihniyeti“nin halkın dini inançlarına yönelik antidemokratik müdahalelerinin en somut sembollerinden biri olmuştur. Demokrat Parti, bu yasağı kaldırma vaadini seçim kampanyalarının merkezine yerleştirerek, halkın […]
Bayar’ın söyleminde, özellikle DP’nin muhalefet yıllarında, CHP iktidarının keyfi ve partizan uygulamalarına karşı bir talep olarak öne çıkar. Adalet, sadece hukuki bir kavram değil, aynı zamanda ekonomik kaynakların dağılımındaki eşitsizliklerin, bürokratik baskıların ve siyasi tarafgirliğin sona erdirilmesi anlamında geniş bir siyasi ve toplumsal içerik taşır. DP programında, devletin adalet dağıtma işlevinin hızlandırılması ve hukukun üstünlüğünün […]
Bayar’ın “Milli İrade” doktrininde, halkın egemenliğini kullandığı kutsal bir mekanizma ve nihai meşruiyet kaynağıdır. “Sandık“, demokrasinin kalbi olarak görülür. DP söyleminde, iktidara gelmenin ve iktidarda kalmanın tek meşru yolu sandıktır. Her türlü sandık dışı müdahale veya vesayet reddedilir. “Vatandaş sandık başına huzur içinde gidebilir” gibi ifadeler, seçim sürecinin güvenliğinin önemini vurgular.