Siyasi rakiplerin veya muhaliflerin yaptığı bir açıklamayı veya eylemi, ahlaki olarak tamamen yanlış ve yüzsüzce yapılmış olarak nitelemek için kullanılan bir söz kalıbıdır. Bu ifade, eleştirinin odağını politik bir yanlıştan, ahlaki bir eksikliğe ve karaktere yönelik bir saldırıya kaydırır. Karşı tarafı sadece hatalı olmakla değil, aynı zamanda bu hatayı bile bile, utanma duygusundan yoksun bir şekilde yapmakla suçlar. Bu, cepheleşmeci ve ahlakçı bir retorik aracıdır.
Haziran 2022’de, Gezi Parkı eylemcilerine yönelik kullandığı, kamuoyunda çok büyük tepki çeken ve cinsiyetçi bulunan ağır hakaret ifadesidir. Bu kelimenin kullanımı, siyasi dildeki sertleşmenin ve kutuplaşmanın ulaştığı noktayı göstermesi açısından bir dönüm noktası olarak kabul edilmiştir. “Çapulcu” gibi önceki nitelemelerden çok daha ağır olan bu ifade, “Onlar” olarak kodlanan muhalif kesimleri gayriahlaki ve gayrimeşru ilan […]
Genellikle sert bir eleştiri, radikal bir karar veya tavizsiz bir duruş sergilenmeden hemen önce kullanılan bir söz kalıbıdır. Görünüşte bir nezaket ifadesi gibi dursa da asıl işlevi, söylenecek olan sözün veya yapılacak olan eylemin ne kadar sert olursa olsun meşru ve gerekli olduğunu, bu konuda geri adım atılmayacağını ve karşı tarafın hislerinin veya itirazlarının bir […]
Bir konuda en ileri düzeyde, en yetkin veya en aşırı noktada olmayı ifade eden bir deyimdir. Erdoğan bu ifadeyi, genellikle siyasi rakiplerinin veya muhaliflerinin kendisini eleştirdiği bir konuda, aslında o konunun “en önde gideninin,” “en âlâsının” kendisi olduğunu iddia etmek için kullanır. Örneğin, çevrecilik eleştirilerine karşı “çevreciliğin daniskasını biz yaptık” gibi bir kullanım, eleştiriyi boşa […]