Resmi unvanların ötesinde, lider ile tabanı arasında kurulan karizmatik, duygusal ve hiyerarşik bağı tanımlayan en yaygın ve sembolik hitaptır. Arapça’dan gelen bu kelime “başkan,” “reis” gibi anlamlara gelse de, Türk siyasi kültüründe bir grubun tartışmasız lideri ve yol göstericisi anlamına gelir. Bu terim, Erdoğan’ı bir “devlet başkanı” olmaktan öte, kendisini davasına adamış, karizmatik, cesur ve halkın gönlünden biri olan bir lider (“gönül adamı“) olarak konumlandıran bir hitaptır. “Reis” diyen, onun otoritesini ve davasına olan sadakatini peşinen kabul ettiğini beyan eder. Bu, “Biz” topluluğunun içindeki en güçlü bağlardan biridir.
Siyasi rakipleri, özellikle muhalefet partilerini, LGBT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans) haklarını savunmaları üzerinden olumsuz bir şekilde etiketlemek ve kriminalize etmek için kullanılan pejoratif bir ifadedir. Bu kullanım, muhalefet partilerini “milletin kutsal aile yapısına” karşı, dış kaynaklı ve ahlak dışı bir gündemin taşıyıcısı olarak çerçeveler. “AK Parti’ye LGBT sızabilir mi?” gibi retorik sorularla, kendi partisini ve […]
Popülist “Biz ve Onlar” ikileminin ikinci ve karşıt kutbunu oluşturan işaret zamiridir. “Bunlar,” “Biz” olarak tanımlanan homojen ve erdemli halkın dışında kalan herkesi kapsayan, dışlayıcı ve çoğu zaman aşağılayıcı bir kategoridir. Bu kategoriye siyasi muhalefet partileri, eleştirel medya, hükümet politikalarına karşı çıkan sivil toplum kuruluşları, “elitist” ve “halktan kopuk” olarak görülen aydınlar (“monşerler“), “faiz lobisi” […]
Erdoğan’ın İstanbul’da doğup büyüdüğü semt olan Kasımpaşa’ya referansla, onun siyasi kimliğinin ve karakterinin bir parçasını tanımlayan bir sıfattır. Bu kimlik, “halkın içinden gelme,” sözünü sakınmayan, cesur, gerektiğinde kavgadan çekinmeyen ve “delikanlı” tavrıyla haksızlığa karşı çıkan bir lider imajını içerir. “Kasımpaşalılık,” Erdoğan’ın eğitimli, bürokratik ve “elitist” olarak kodlanan siyasi rakiplerinden ayrışmasını sağlar. “Ananı da al git” […]