Türkiye ekonomisini istikrarsızlaştırarak yüksek faiz oranlarından haksız kazanç elde etmeyi amaçladığı varsayılan, kimliği belirsiz yerli ve yabancı finansal çıkar gruplarını tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Bu ifade, özellikle ekonomik krizler, döviz kurundaki dalgalanmalar veya Gezi Parkı gibi toplumsal olaylar sırasında, yaşananların arkasındaki “gerçek fail” olarak sunulmuştur. “Faiz lobisi” söylemi, karmaşık ekonomik sorunları (enflasyon, cari açık vb.) ahlaki bir zemine çeker ve sorunu teknik bir politika meselesi olmaktan çıkarıp, “milletin kazancına göz diken” bir “düşmanla” mücadele olarak çerçeveler. Bu, Erdoğan’ın faizin ekonomik bir araç değil, ahlaki bir sorun (İslam’daki “riba” yasağına paralel olarak) olduğu yönündeki inancıyla da tutarlıdır. Bu retorik, hükümetin ekonomi politikalarına yönelik eleştirileri, bu lobinin bir parçası olmakla itham ederek etkisizleştirmeyi amaçlar.