Fransızca “mon cher” (azizim, dostum) ifadesinden gelen ve Türk siyasi dilinde, özellikle Dışişleri Bakanlığı’ndaki eski tip, Batılılaşmış, elitist ve halkın değerlerinden kopuk diplomatları ve bürokratları aşağılamak için kullanılan bir terimdir. Erdoğan bu ifadeyi, kendi “yerli ve milli” dış politika anlayışını, eski Türkiye’nin “vesayetçi” ve “halktan kopuk” elitlerinin anlayışından ayırmak için kullanır. “Monşer” olarak etiketlenen figürler, milletin çıkarlarını değil, Batılı başkentlerin çıkarlarını gözeten, halkı tanımayan ve küçümseyen kişiler olarak resmedilir. Bu, popülist “halk” ve “elit” karşıtlığının bürokrasiye ve dış politikaya yansıtılmasıdır.
“Milli” kelimesiyle birlikte bir ikili oluşturan ve bir ürünün, bir düşüncenin veya bir politikanın bu topraklara ait, bu milletin kendi imkan ve kabiliyetleriyle üretilmiş olduğunu vurgulayan bir sıfattır. “Yerli ve milli otomobil,” “yerli ve milli savunma sanayii” gibi kullanımlar, dışa bağımlılıktan kurtulma ve kendi kendine yetebilme idealini yansıtır. “Yerli” olan, otantik, güvenilir ve desteklenmesi gereken […]
İlk olarak 2013 Gezi Parkı protestoları sırasında protestocuları tanımlamak için kullanılan, aşağılayıcı ve küçümseyici bir ifadedir. Bu terimle, protestocuların meşru talepleri olan vatandaşlar değil, düzene ve kamu malına zarar veren, yağmacı ve başıboş bir güruh olduğu ima edilmiştir. “Çapulcu” kelimesinin kullanımı, toplumsal bir muhalefet hareketini kriminalize etme ve siyasi taleplerini itibarsızlaştırma stratejisinin bir parçasıdır. Protestocuların […]
“Yerli” kelimesiyle birlikte sıkça kullanılan ve bir şeyin Türkiye’nin ulusal kimliğine, çıkarlarına, kültürüne ve değerlerine ait ve uygun olduğunu belirten bir sıfattır. “Milli irade,” “milli duruş,” “milli ve yerli üretim” gibi tamlamalarda kullanılır. “Milli” olan, meşru, doğru ve desteklenmesi gereken olarak kodlanırken, “milli olmayan” ise yabancı, şüpheli ve potansiyel olarak tehlikeli olarak ima edilir. Bu […]