“Sürtük” ifadesiyle birlikte, özellikle 2013 Gezi Parkı protestolarına katılanları ahlaki olarak değersizleştirmek ve toplumun sağlıklı bünyesinden atılması gereken “bozuk” unsurlar olarak tanımlamak için kullanılan bir sıfattır. Bu terim, “çapulcu” gibi siyasi bir aşağılamanın ötesine geçerek, muhatapları biyolojik bir metafor üzerinden (çürük meyve gibi) gayriinsani bir kategoriye sokar. Bu dil, hedef alınan gruplara yönelik her türlü sert müdahaleyi meşrulaştıran ve onları toplumun meşru bir parçası olarak görmeyi reddeden bir zemin hazırlar.
Bir konuda en ileri düzeyde, en yetkin veya en aşırı noktada olmayı ifade eden bir deyimdir. Erdoğan bu ifadeyi, genellikle siyasi rakiplerinin veya muhaliflerinin kendisini eleştirdiği bir konuda, aslında o konunun “en önde gideninin,” “en âlâsının” kendisi olduğunu iddia etmek için kullanır. Örneğin, çevrecilik eleştirilerine karşı “çevreciliğin daniskasını biz yaptık” gibi bir kullanım, eleştiriyi boşa […]
Ana muhalefet partisi CHP‘nin eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘na yönelik sistematik olarak kullanılan bir hitap biçimidir. Bu kullanım, çok katmanlı bir retorik işleve sahiptir. İlk olarak, “Sayın Genel Başkan” gibi resmi unvanlar yerine “Bay” kelimesinin tercih edilmesi, muhatabı siyasi olarak önemsizleştirme ve statüsünü düşürme amacı taşır. İkinci olarak, “Bay” kelimesinin Türkçedeki “Bey” hitabına kıyasla daha […]
Eleştirilen veya hasım olarak görülen bir kişinin ismini anmaktan kaçınarak onu işaret etmek için kullanılan, küçümseyici ve mesafeli bir ifadedir. Bu kullanım, muhatabı gayrişahsi hale getirir ve onu meşru bir siyasi aktör olarak görmediğini ima eder. Fethullah Gülen (“Pensilvanya’daki zat” gibi) veya Kemal Kılıçdaroğlu gibi siyasi rakipler için kullanılabilir. Bu, karşı tarafı itibarsızlaştıran ve onunla […]