Bahçeli’nin, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve diğer muhalefet partilerinin, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ile olan siyasi ilişkilerini ve işbirliklerini tanımlamak için kullandığı, kendisinin türettiği pejoratif bir fiildir. “DEM’lenmek“, bu partilerin DEM Parti’nin siyasi çizgisine geldiğini, onun etkisi altına girdiğini ve “terörle arasına mesafe koyamadığını” ima eder. Bu ifade, rakip siyasi bloğu, “bölücülük” ve “terör” ile ilişkilendirerek gayrimeşrulaştırma stratejisinin bir parçasıdır. Kelime oyunu yoluyla (demlenmek: çayın demini alması gibi), bu etkinin yavaş yavaş ve derinden işlediği, partilerin kimyasını bozduğu mesajı verilir.
Türkiye’nin güçlenmesini ve bağımsız politikalar izlemesini istemeyen, genellikle Batılı ülkeler, uluslararası kuruluşlar ve küresel sermaye odaklarını ima eden bir ifadedir. Bu ifade, Türkiye’ye yönelik tehditlerin ve operasyonların arkasında organize, planlı ve kötü niyetli bir uluslararası ağ olduğu fikrini pekiştirir. “Dış mihraklar” ifadesinin daha güncel ve sofistike bir versiyonudur. Bu, iç siyasetteki sorunları ve terör gibi […]
Türkiye’ye karşı birleşmiş olan iç ve dış düşman unsurların tamamını kapsayan kolektif bir ifadedir. “İç ve dış husumet cephesi” kullanımı, terör örgütlerinden muhalefet partilerine, Batılı ülkelerden uluslararası medyaya kadar geniş bir yelpazedeki aktörlerin aslında tek bir merkezden yönetilen, organize bir “cephe” olduğu yönündeki komplo teorisine dayalı bir dünya görüşünü yansıtır. Bu ifade, Türkiye’nin maruz kaldığı […]
“Zillet İttifakı“nın sırtını dayadığı iddia edilen “zalimler” ile birlikte kullanılan, hayvanlaştırıcı ve aşağılayıcı metaforlardır. Sırtlan ve akbaba, leşle beslenen, korkak ama tehlikeli, ahlaksız ve tiksindirici hayvanlar olarak bilinir. Bu metaforlar, rakip ittifakın destekçilerinin ne kadar onursuz, ahlaksız ve tehlikeli olduğunu en çarpıcı şekilde ifade etmeyi amaçlar. Düşmanı insanlık kategorisinden çıkararak, ona karşı verilecek mücadelenin her […]