Türkiye’ye karşı birleşmiş olan iç ve dış düşman unsurların tamamını kapsayan kolektif bir ifadedir. “İç ve dış husumet cephesi” kullanımı, terör örgütlerinden muhalefet partilerine, Batılı ülkelerden uluslararası medyaya kadar geniş bir yelpazedeki aktörlerin aslında tek bir merkezden yönetilen, organize bir “cephe” olduğu yönündeki komplo teorisine dayalı bir dünya görüşünü yansıtır. Bu ifade, Türkiye’nin maruz kaldığı sorunların münferit olaylar olmadığını, aksine topyekûn bir saldırının parçası olduğunu iddia ederek, beka söylemini güçlendirir ve milli birlik çağrılarını meşrulaştırır.
Devlet Bahçeli’nin “düşman” olarak kodladığı kişi ve gruplar için kullandığı en sert ve yaygın pejoratif ifadelerden biridir. Terör örgütleri ve onların destekçileri, Türkiye’nin milli çıkarlarına karşı hareket ettiğini düşündüğü iç ve dış aktörler bu sıfatla anılır. “Alçak” kelimesi, rakibi sadece siyasi bir hasım olarak değil, ahlaki olarak en alt seviyede, onursuz ve hain bir varlık […]
Bir kişi, kurum veya kararın hiçbir geçerliliğe, meşruiyete ve değere sahip olmadığını belirten nihai bir hükümdür. Bahçeli, bu ifadeyi meşruiyetini kaybettiğini düşündüğü siyasi rakipleri (örneğin CHP yönetimi) veya kurumlar için kullanarak, onları siyasi denklemin tamamen dışına ittiğini ilan eder. Bu, bir eleştiri veya reddetmenin ötesinde, muhatabın varlığını siyasi ve ahlaki olarak tanımadığını gösteren, son derece […]
Türkiye’nin güçlenmesini ve bağımsız politikalar izlemesini istemeyen, genellikle Batılı ülkeler, uluslararası kuruluşlar ve küresel sermaye odaklarını ima eden bir ifadedir. Bu ifade, Türkiye’ye yönelik tehditlerin ve operasyonların arkasında organize, planlı ve kötü niyetli bir uluslararası ağ olduğu fikrini pekiştirir. “Dış mihraklar” ifadesinin daha güncel ve sofistike bir versiyonudur. Bu, iç siyasetteki sorunları ve terör gibi […]