Niceliğin değil, niteliğin önemini vurgulamak için kullanılan bir Erbakan aforizmasıdır. Bu ifade, çok sayıda yanlış, ilkesiz veya “çürük” siyasi aktörün veya fikrin bir araya gelmesinin, tek bir doğru, ilkeli ve “sağlam” alternatifi (Milli Görüş) oluşturamayacağını iddia eder. Siyasi koalisyonları veya farklı görüşlerin bir araya gelmesini eleştirmek için kullanılır. Retorik işlevi, kendi hareketinin ideolojik saflığını ve üstünlüğünü vurgulamak, diğer tüm siyasi oluşumları ise temelde “çürük” olarak nitelendirerek değersizleştirmektir.
Erbakan’ın siyasi rakiplerine yönelik kullandığı, onların niyetlerini, yetersizliklerini ve arkalarındaki güçleri bildiğini iddia eden bir retorik ifadedir. Bu ifade, “Hoca” kimliğinin bir parçası olarak, ona rakipleri üzerinde bir bilgelik ve öngörü üstünlüğü atfeder. Dinleyiciye, rakiplerin vaatlerine ve söylemlerine kanmamaları, çünkü onların gerçek yüzünü ve kapasitelerini en iyi kendisinin bildiği mesajını verir. Bu ifade genellikle, rakiplerinin […]
Erbakan’ın, Türkiye’de Batı medeniyetini ve değerlerini taklit eden, Batı’nın çıkarlarına hizmet ettiğini düşündüğü siyasi, ekonomik ve entelektüel elitleri tanımlamak için kullandığı pejoratif bir ifadedir. Bu grup, “taklitçiler” olarak da adlandırılır ve Milli Görüş’ün “biz” kimliğinin karşısındaki “onlar“ı oluşturur. “Batı Kulübü,” milli ve manevi değerlerden kopuk, halkın “ruh kökü“ne yabancı ve ülkenin gerçek potansiyelini (Ağır Sanayi, […]
Erbakan’ın, Milli Görüş dışındaki tüm siyasi partileri ve ideolojileri tanımlamak için kullandığı kapsayıcı ve pejoratif bir terimdir. Bu görüşler, Batı’nın kapitalist veya sosyalist modellerini körü körüne taklit ettikleri, ülkenin kendi “ruh kökü“ne ve milli bünyesine uygun çözümler üretemedikleri için “taklitçi” olarak nitelendirilir. “Taklitçiler zihniyeti,” ülkenin geri kalmışlığının ve sömürüye açık olmasının temel nedeni olarak görülür. […]