Özellikle 28 Şubat sürecinde, askerin siyasete müdahalesi ve kendisi üzerindeki baskılar karşısında korkmadığını, her türlü sonuca (idam dahil) hazır olduğunu ifade etmek için kullandığı çarpıcı bir ifadedir. “İp” metaforu, idamı simgeler ve bu söz, siyasi mücadelenin ne kadar sertleştiğini ve risklerin ne kadar yükseldiğini gösterir. Çiller, bu ifadeyle kendisini davası uğruna ölümü göze almış cesur bir lider olarak konumlandırarak, tabanına ve rakiplerine “yılmayacağım” mesajı vermiştir.
Genel başkanlıktan ayrıldığı kongrede yaptığı veda konuşmasında sarf ettiği, geleceğe yönelik bir aklanma ve meşruiyet iddiası içeren bir sözdür. Bu ifade, mevcut siyasi konjonktürde (seçim yenilgisi sonrası) hizmetlerinin ve başarılarının takdir edilmediğini, “vicdanların sustuğunu” kabul eder. Ancak nihai yargıyı verecek olanın “tarih” olduğunu ve tarihin kendi lehine “haykıracağını” iddia ederek, bugünün yenilgisini yarının zaferine dönüştürme […]
Çiller’in, özellikle örtülü ödenek ve mal varlığı iddiaları nedeniyle hakkında açılan Meclis soruşturmaları ve Yüce Divan tartışmaları sırasında kullandığı meydan okuyucu bir ifadedir. Bu söz, kendisine yöneltilen suçlamaları bir aklanma ve hesap verme süreci olarak değil, sürekli tekrarlanan bir siyasi taciz olarak çerçeveler. “99 kez daha veririm” ifadesi, bu saldırılardan yılmadığını, aklanacağından emin olduğunu ve […]
Başbakanların devletin gizli hizmet ve giderleri için kullandığı, denetime tabi olmayan bütçe kalemidir. Tansu Çiller’in siyasi kariyeri, örtülü ödenekle ilgili iki büyük skandalla anılır: Selçuk Parsadan dolandırıcılığı ve başbakanlığı devretmeden önce ödenekten 500 milyar TL çektiği iddiası. Çiller’in söyleminde bu terim, genellikle reddettiği, komplo olarak nitelediği ve aklanmakla övündüğü bir suçlama konusudur. Bu konu, onun […]