Menderes’in, özellikle 1950’lerin ikinci yarısında yaşanan ekonomik sıkıntıları (enflasyon, mal darlığı vb.) dile getiren muhalefet partilerini, basını ve aydınları suçlamak için kullandığı bir terimdir. Bu ifadeye göre, ortada gerçek bir ekonomik “buhran” yoktur; sadece muhalefet, halkı paniğe sevk etmek ve hükümeti zayıflatmak için kasıtlı olarak “buhran” söylentisi yaymaktadır. “İsmet Paşa buhran var diyor. Buhran İsmet Paşa’nın kendi kafasındadır” sözü bu yaklaşımın en bilinen örneğidir. Bu retorik, ekonomik sorunları kabul etmek yerine, sorunu dile getirenleri “kötü niyetli” ve “yıkıcı” olarak etiketleyerek gündemi değiştirme ve sorumluluktan kaçma stratejisidir.
Menderes’in, CHP’nin başını çektiği muhalefetin yıkıcı ve uzlaşmaz olduğunu düşündüğü tutumuna yönelik kişisel sitemini ve öfkesini yansıtan bir ifadedir. Bu söz, siyasi eleştirinin ötesine geçerek, muhalefeti gayrimeşru ve hatta gayriahlaki bir konuma yerleştirir. “Düşman” kelimesinin kullanılması, siyasi rekabetin ne kadar sertleştiğini ve Menderes’in muhalefeti artık meşru bir rakip olarak değil, neredeyse kişisel bir hasım olarak […]
Menderes’in, 1958’de “Vatan Cephesi“ni kurarken, muhalefet partilerinin oluşturduğu ittifakı tanımlamak için kullandığı son derece olumsuz bir ifadedir. Menderes, kendi cephesini “politika ve ihtirastan vareste vatandaşların” oluşturduğu bir vatanseverlik hareketi olarak sunarken, rakiplerini ülkenin kalkınmasını ve istikrarını istemeyen, sadece “kin ve husumet” duygularıyla hareket eden yıkıcı bir güç olarak etiketlemiştir. Bu dil, siyasi alanı ahlaki bir […]
Menderes’e atfedilen ve ordu içindeki generallerle yaşadığı gerilimi ve onlara duyduğu güvensizliği ifade ettiği iddia edilen bir sözdür. Bu ifade, Menderes’in ordunun hiyerarşik yapısını ve komuta kademesini küçümsediği, gerekirse orduyu daha alt rütbeli subaylarla bile yönetebileceğine inandığı şeklinde yorumlanmıştır. Bu söz, onun sivil-asker ilişkilerindeki gerilimi artıran ve ordunun bir kesiminde kendisine karşı büyük bir tepki […]