Özal’ın, büyük altyapı projelerini (köprüler, otoyollar, santraller) devlet bütçesine yük olmadan özel sektöre yaptırmak için geliştirdiği bir finansman modelidir. Bu terim, onun pragmatik, piyasa odaklı ve proje bazlı siyaset anlayışının somut bir örneğidir. Söyleminde bu modeli, Türkiye’nin kalkınmasını hızlandıran, bürokrasiyi aşan ve devleti gereksiz yüklerden kurtaran sihirli bir formül olarak sunmuştur.
Özal’ın siyasi projesinin sosyolojik hedef kitlesini ve toplumsal idealini tanımlamak için popülerleştirdiği bir kavramdır. Geleneksel “orta sınıf” yerine, daha halka yakın ve samimi bir tınısı olan “orta direk,” toplumun bel kemiğini oluşturan esnaf, memur, küçük ve orta boy işletme sahibi, çiftçi gibi kesimleri kapsar. Özal’ın ekonomik politikalarının bu kesimi zenginleştireceği ve güçlendireceği vaadini içerir. Siyasi […]
Özal’ın başbakanlığı döneminde TRT’de yaptığı aylık bilgilendirme programının adıdır. Ancak bu isim, programın kendisinden daha büyük bir anlama kavuşarak, Özal’ın siyaset yapma tarzının sembolü haline gelmiştir. “İcraatın İçinden” konuşmak, laf yerine iş üretmek, soyut ideolojiler yerine somut projeleri siyasetin merkezine koymak anlamına gelir. Bu ifade, Özal’ın teknokrat kimliğini pekiştirir ve onu “yapan, sonuç alan lider” […]
Özal döneminin temel vaadini ve vizyonunu özetleyen anahtar metafordur. Türkiye’nin yavaş ve sancılı bir gelişim süreci yerine, kendi liderliğinde ekonomik, teknolojik ve zihinsel bir sıçrama yaparak gelişmiş ülkeler seviyesine hızla ulaşacağı iddiasını taşır. Bu ifade, sadece ekonomik kalkınmayı değil, aynı zamanda bir zihniyet devrimini de içerir; içe kapanmacı, devletçi ekonomiden dışa açık, liberal bir topluma […]