Yılmaz’ın, 1990’lardaki en büyük siyasi rakibi Tansu Çiller’e hitap ederken kullandığı standart ifadedir. Bu hitap, resmi bir nezaket içeriyor gibi görünse de, Yılmaz’ın polemikçi bağlamlarında genellikle küçümseyici ve ironik bir alt ton taşır. “Hanımlar… Hanımlar, Tansu Hanım’la uğraşmayın” gibi ifadelerle, onu siyaseten ciddiye alınmaması gereken bir figür olarak konumlandırmaya çalışır. “28 Aralık sabahı Tansu Hanım yok!” kehaneti ise, bu rekabetin ne kadar kişisel ve sert olduğunu gösterir. “Tansu Hanım“, onun lügatinde, merkez sağdaki liderlik mücadelesinin ve siyasi rekabetin kişileşmiş halidir.
Bir hedefe ulaşma konusundaki mutlak kararlılığı ve başka bir alternatifi kabul etmediğini ifade eden, iddialı ve keskin bir slogandır. Bu ifade, uzlaşmaya veya geri adıma yer olmadığını, hedeflenen sonucun elde edilmesinin bir zorunluluk olduğunu vurgular. Retorik olarak, hem kendi tabanına hem de rakiplerine karşı bir güç ve kararlılık gösterisidir. Yılmaz’ın teknokrat ve uzlaşmacı imajıyla zaman […]
Siyasi rakiplerini veya eleştirmenlerini hedef alırken kullandığı, hem küçümseyici hem de bir miktar şakacı bir tını taşıyan bir hitap biçimidir. Bu ifade, doğrudan bir hakaret içermez, ancak muhatabını ciddiye almadığını, onların “oyunlarını” veya “kurnazlıklarını” gördüğünü ima eder. Retorik olarak, rakibin argümanlarını veya eylemlerini önemsizleştirir ve onları çocuksu bir yaramazlık düzeyine indirger. Bu, Turgut Özal’dan miras […]
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı sırasında Kağıthane ilçesinin adını “Kağıttepe” olarak telaffuz etmesiyle ortaya çıkan ve sembol haline gelen bir gaftır. Bu basit dil sürçmesi, siyasi rakipleri ve medya tarafından Yılmaz’ın “halktan kopuk“, “İstanbul’u bilmeyen“, elitist bir siyasetçi olduğu imajını pekiştirmek için yoğun bir şekilde kullanılmıştır. Analitik olarak önemi, bir siyasi liderin imajının sadece büyük […]