Kılıçdaroğlu’nun, evinin mütevazı mutfağından çektiği ve sosyal medyada yayınladığı video serisinin genel adıdır. Bu videolar, geleneksel medya kanallarını baypas ederek doğrudan halka ulaşma stratejisinin bir parçasıdır. Mutfak mekanı, halktan biri olduğu, samimiyet, aile ve geçim derdini anladığı mesajını verir. Bu videolarda genellikle önemli ekonomik veya sosyal sorunları sade bir dille anlatır. Bu format, onun “Bay Kemal” imajını halka yakın, sıcak ve ulaşılabilir bir figüre dönüştürmede etkili olmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk’ün “Köylü milletin efendisidir” sözüne doğrudan bir göndermedir. Kılıçdaroğlu bu ifadeyi, tarım politikalarını ve çiftçilere yönelik vaatlerini (borç faizlerinin silinmesi, kırmızı mazot, alım garantisi vb.) özetlemek için kullanır. Bu söylem, çiftçinin ihmal edildiği ve yoksullaştırıldığı iddiasına karşı, tarımsal üretimi ve üreticiyi yeniden ekonominin merkezine koyma hedefini taşır. Atatürk’e yapılan bu referans, aynı zamanda […]
“Firavunların iktidarı” veya “Saray rejimi” gibi elitist ve halktan kopuk olarak nitelediği yönetim anlayışının zıddı olarak konumlandırılan ideal yönetim biçimidir. Bu ifade, kurulacak yeni yönetimin gücünü halktan alacağını, halka hesap vereceğini ve önceliğinin halkın refahı olacağını vaat eder. Demokratik, katılımcı ve sosyal adaleti önceleyen bir yönetim anlayışını simgeler.
Sosyal adalet vizyonunun en temel ve en dokunaklı vaadidir. Bu slogan, yoksullukla mücadelenin en öncelikli hedef olduğunu ve devletin her ne olursa olsun en temel insani ihtiyacı, yani çocukların beslenmesini, güvence altına alması gerektiğini ifade eder. “Aile Destekleri Sigortası” gibi projelerin nihai amacını özetleyen bu ifade, dinleyicilerde güçlü bir duygusal ve vicdani yankı uyandırmayı hedefler.